2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1147
Okunma
Bir sabah uyandığında
Etrafın çevrilmişse
Islak ve nemli kara betonlarla
Kararmasın, solmasın benzin
Bir su çal
Sula ki; umutların yeşersin
Mesela, yum gözünü
Hayal et mas mavi ve engin gökyüzünü
Boş ver bedeninin tutsaklığını
Sonuna kadar aç
Aç yüreğindeki özgürlük türküsünü
Bırak umutlarının engin okyanusuna
Ya da yürü memleketin en güzel yaylalarına
Kokla kır çiçeklerini birer birer
Bırak demir kapıların yüzü kızarsın
Hoyrat kilitlerinden
Karanfiller fışkırsın
Kalın duvarların dikenli tellerinden
Sakın ha! Kapatma kapısını
Yer aç gönül sofrasından sevgiye
Dök dilindeki inci tanelerini
Paylaş eşinle dostunla
Paylaş ki; rengârenk nakışlar sarsın hayatı
O hayat ki;
Doğduğun yerin renkleridir
Duyduğun ses
Henüz yok edilememiş kuşların sesidir
Sarıl bir kez daha yaşama
Sarıl yakasından
Sıkı tut iki elinle, bırakma
Veya aç gözünü
Tebessümlerin yansısın yanaklarına
Ama sakın unutma
Kahpenin, kahpelerin varlığını
Gül resmi çiz bulunduğun zindanın duvarlarına
Çiz yaprağını dikenini goncasını
Çiz ki; hala umudun olsun yarına…
5.0
100% (3)