Güller yanıyor yine
Sanki asr-ı saadetteyiz.
Iyilikte,güzellikte, esenlikte en önde
On bir ayın sultani
Ramazan-i Şerifteyiz.

Kandillerin nuru mu dokunmuş sabaha.
Sanki kavuşmuşuz çağlar sonra
O kutlu ashaba
Çöllerde dağlarda, haramili yollarda.
Bürünmüş gibi yürüyoruz
Çelikten bir esbaba.

Şerifin şerefini duyuyoruz yeniden.
Mümin olmanın hazzını yaşatıyor Sultanımız.
Dem vurulurken
Kaygusuz dan,Bektaş tan, Karani den...
Gelen gidiyor bi-çare
Ki servet her anımız

Hoş bir seda kalıyor geriye gökkubbeden.
Baki kalan yalnızca Rahim ü Rahmanımız.
Yaratıldığı toprağa karışınca tekrar beden.
Dönmeyecek yelkovana,akrepten kaçan anımız.

Sonsuzluğa değinir secdeye giden başın.
Bizim sadık yarimiz kara topraktır.
Eğil de kulak ver bu sesine üstadın.
Mevlâ için dönmeyen her yörünge tuzaktır.