6
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
5972
Okunma

Bilmiyorduk özgürlük diye seslensek hangi harflerden
oluşur,kaç hecedir,lal kesilmiştik..
-1
Sevgili kelimelerim izninizle size bir mektup’la seslenmek istiyorum.
ilk kez karşılaştığımız bir durum,bir olay ya da kişi
karşısında kısa sürede anlamanın,uyuşmanın tanış
olmanın getirdiği rahatlık duygusunu da,içine kolay
girilemez bir giz gibi duruyor olmasının uyandıracağı
şaşkınlık,merak,tedirginlik,daha ötesi korku
duygusunu da yaşayabiliriz.Kimi zamansa ilk anda
karşı karşıya kaldığımız ikinci türden duygular
zamanla yerlerini birincilere bırakıyor..
Peki yanyana getirilmiş harflerden oluşan sizde durum aynı mı?
Aslında sizler beni yok ediyorsunuz..Bir bakıyorum en olmadık
anda umutlar müjdeliyor kalbime hayat,tutup sizlerden
özenle kuruyorum düşgücümde ne varsa umuda dair..
Sizlere böylesi tutkuyla güvenmem bir yanılsama mı peki?
Biliyor musunuz bazı zamanlar sizlerden öyle gerçek,
öyle yaşanılası düşler çıkardım ki en saf halimle kırık
camlardan bakarken bile bilmiyordum vurulmuş camlar dan da
kan sızar mı boynumdan gövdeme diye..
Umut,ellerimin içinde kırılan bir cam oluyor aşka dair..
Merak ediyorum hisleriniz olmuş olsaydı yinede bile bile
ateşe atarmıydınız her defasında beni..
Sevgili kelimelerim..
Aslında sizler beni var ediyorsunuz..Bu yüzden birbirimizin
fay hattında,gölgesinde,hüznünde yaşıyoruz değil mi?..
Bu defa sizlerden yapma melek kanatları yazmayacağım..
Bir haine bakar gibi bakmayın suratıma n’olur..
Bir hain olsaydım,bile bile mevsimlik alfebeler çıkartabilir miydim
her birinizden..
Sevgili kelimelerim;benimle düşlerimin arasında bir adım vardı ve
bana yalnızca üç harflik bir sözcük yazdırdınız aşk diye.
Oysa bir asma ağacının dibinde rüzgargülüydüm ve
beni en kıdemli harflerinizle platonik bir öyküye bıraktınız..
Boşluğa bırakır gibi..Diyetini ödemekse yine bana düştü..
Sevgili kelimelerim..
Sizi seviyorum..Nede olsa gözü kara bir çocuğum hala,nehir boylarında..
Ve sevgili Gece..
Ne denirki sana kapımızda yine karanfilli yıllar ellerini ovuşturuyorken..
Kelimelerle az evel koyu bir sohbetteyken seni ve Cumartesi’yi unuttum mu sandınız yoksa.
Sanırım Cumartesi’ye hepinizden çok daha fazla yazacağım gelecek sayıda..
Sevgili Gece;hatırlarsın hemen her yanyana gelişimizde dışarda köpeklerin
havlaması,kedilerin oyunları,dalların hışırtısı ve dehşet bir mutluluk vardı.
En güzel siirleri,mektupları yazdığımız da oldu oturup gün doğana dek ağladığımızda..
Ama birbirimizi hep sevdik..Karşılıksız..İncitmeden inciniyorduk fakat
birimiz diğerimize söyleyemiyorduk bir gerçeğin yüzümüze
vurduğu en ağır tokadın kıyısında olduğumuzu..
Sevgili gece (..... ) otelin çatısından kendimizi boşluğa hızla
bırakmadan az evel seninde gözlerinden film şeridi gibi geçtimi son
kahkahalarımız..Bol yıldızlı bir anındı anımsıyorum..Göğü karartan,
ayakuçlarımıza çığlık düşüren bir cümleyle başlayıverdi koyu bir hüzün..
Onca ıstıraplı mevsimlere teğet geçmişken platonik bir
hüzne diz çökmek nasıl bir diyalektiktir söylesene..
Sevgili gece,bırakmadılar ki şafak o tarifsiz güzelliğiyle
bir kez olsun doğsun üzerimize..Bırakmadılar ki
dilden dile dolaşacak bir karşılaşmanın sevincini içimize çekelim bir
çiçeği tomurcuğunda koklamak gibi..
Sevgili Gece..
Seni hiçbir şiirde barınamayan bir isim gibi seviyorum..
Uzandığım yerden yüzünü içiyorum bulut bulut..
Ve sevgili Cumartesi
Devrim olacaksa kuşkusuz en güzel elbisesiyle senin
sabahında müjdeleyecek yeryüzüne..
İnsanlığımız yaşasın diye dışarda kayıtsız kalamadığımız
sürgit bir yaşama kızıl yıldızlar taşıyoruz avuçlarımızda..
Kimse kimsenin düşüne dokunmasın,kirletmesin diye
arka bahçemizde ne çok düşçiçekleri serptik toprağa..
Direnmeliyiz sevgili Cumartesi..
Bir çiçek tak saçlarına,ferahlatan bir gülümseme getir bana,
hiçbir şeyine olmasa da trajedisine sarıp sarmalarım seni..
Düşün ki çocuğum,bir hüzün kamaştırmış gözlerimi
düşün ki, umurunda olmadıklarımızı sesszice öpüp boynundan
çekilmişiz bir asma ağacının dibine..
Birbirini seven iki şeyiz aslında..
Birbirinin aklından çıkmayan iki şey..
Dur hemen iç çekme öyle
işte sonsuz mavi
işte ben
ve işte yeni rotamız
pupa yelken
yüzümüz gülyüzlü şafaklarda
say ki bundan önce gökyüzüyle çarpıştık
hepsi bu..
Karanlık bir orman giyindik ne mutlu(!)
şiirler geceyi suçlayacak
mektuplar sebepsizce güneşi
oysa paylaşımlarımız bile sınırlı
susmaya konuşuyoruz en çok
seslerimiz vebalıymış gibi, birbirimize bulaştırıp
bir bağ kurmanın korkusunu yaşıyormuş gibiyiz
insan kaç defa aşık olur susarken bile
ömründen düşürür gibi
kaç harf,kaç alfabe düşürdük takvimlerden
bütün hayallerimiz vaftiz edilmemiş düşkırığı kalbimde
dokunsalar ağlamaklı haller kimden böyle
artık hepimiz yitirilmiş aşklar sokağındayız
hayal et şimdi
sarıl boynuna ışıklı bekleyişlerinin
şiir bir dil sürçmesi ise
çocukluğumu avluya bırakan kim
insan kaç defa aşık olur susarken bile
sustun
sustuk hepimiz
hani nerde geleceğin gergefini dokuyan gülümseme
şimdi çık ve koşar adım sokağa haykır
hüznünde bir rengi var mı
aşk demişti yaşamın ustaları
deprem
fırtına
heyelan
nedir bilemeden
dehşet bir aşka proveke edildim
’Birbirimizi ihmalden sınıfta kalsaydık da böyle olmasaydık keşk’
5.0
100% (13)