1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1096
Okunma
/daha yedileri okuyoruz
kırkı çıktığında
suyu da çıkacak aydınlığa/
uyu artık
ayrılıp giden zamanlara terk et beni
usulca bırak cehennem buzlarına
bir ben varım devenin hörgücünde
bir de şeytanın peygamberi
aklımı yitirdiğim gün seveyim gözlerini
-kafanı kaldırıp baktığın tek bir posta pulu resmin yok-
iade-i ziyaret sözcüklerinde
kanamalı bir lahza
-sen-
senin cümlelerin kırık
ellerin
sınıfsal açlığına ihanet edercesine
durmadan giz/inde
şehr-i saadetin puştu
-yıllık izinde-
kıvrımlarını değdirdiğin yerlere
çöl diyorlar
ibadet için ne de çok yolum var
kutsal bir şeyler söyle bana
senle ilgisi olmasın
tavaf kelimesel büyüsünü yitirsin
secde sadece aşkla
rüku beş şarta şart
doksan derecelik aCı ile kıvrılıyorum
-kalbine-
bu da bende ki şart
gökyüzü alışıktır senin intiharlarına
yağmur sanki efendin
ağlamazsam ağlasın diye
sayarım seni ardışık düzende
benim seni üzen/de
uykularımda bir suret
şefaat et
yüz sürdüğüm aşkın var ya
onlar yaralarıma kefaret
sen
şimdi tüm ıslaklığınla
gir içeri
sırılsıklam bir hezeyan yaslanıyor
önsözünde
her yara kendi kabuğunu pişirir
benim ki acele bacı
-ben kavrulmadan fıstıkları atma,bir elham üç kulhuvallah-
alicengizoyunu
(...biraz zaman geçsin her şeyi unutacaksın, biraz zaman geçsin her şey seni unutacak...)