Bir muaamma gönderdim.Biraz acele oldu amma, idare et artık
Haydı sana kolay gelsin
Denizli’den selamlar, saygılar
HALİL GÜLEL USTA’YA
MUAMMA
Öyle bir geçer ki fark etmek çok zor En iyi ilaçtır, herkese bir sor Akışına bırak ve de hayra yor İyi kullan dostum, demeden aman
Birisi aydınlık, diğeri kara Değişmez bu kural, çıksan da tura Yılda da iki kez, eşittir süre Bilemezsen dostum halin çok yaman
İyi yüzücüdür, koşamaz amma On altı santimlik boyla müsemma Erkeği doğurur sebep muamma Yemiyo vallahi sap ile saman
Ne sorsan biliyor, mübarek alim Yoksa kitaplara edersin talim Cevapta veriyor, seslisi malum Bir dakkayı geçmez süresi cem’an
Kısa budanan dal, yamuk bir dikiş Söyleyen kimseye imalı bakış Sözün arasında sivri bir çıkış Kırar isek onu halimiz duman
İnsanlığın esir olduğu nedir Her şeyleri satın aldığı nedir Lüzumsuz’un da borç bulduğu nedir Değer vermeyende sarsılmaz iman
Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz
DÖNER Mİ DÖNER
Doğumdan ölüme belli bir süre; ZAMAN bir değirmen döner m i döner. SABIR acı ilaç göz göre göre HAYAT geçer dertler diner mi diner.
GÜNDÜZ aydınlıktır GECE karanlık, Rabb’im koymuş KADER uyar insanlık, MART yirmibir – EYLÜL yirmiüç günlük Dallardan yapraklar iner mi iner.
Koşardı ayağı olsaydı atın, Onaltı santimi birazcık attın, DENİZATI gelmiş kime nallattın? Lüzumsu sap saman sunar mı sunar.
Bildirir, okutur İNTERNET bilmez, ARAMA MOTORU kendisi gelmez, Lakin BİLGİSAYAR insansız olmaz Bazen yanlış dala konar mı konar.
DAR ise VİZYONU, EĞRİYSE işi, CAHİLİN, YOBAZIN KABADIR başı, Sırcadan narindir atarsan taşı Kırılan GÖNÜLLER kanar mı kanar.
İnsan olan yalnız kuldur ALLAH’a, Ressam Halil, aşkla çıkar felaha, Lüzumsuz doymazsa PARAYA daha İMANDAN gayrisi söner mi söner.
Halil GÜLEL Düsseldorf / 08.07.2013
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HALİL GÜLEL USTA’YA (CEVABI İLE BİRLİKTE) Öyle bir geçer ki fark etmek çok zor En iyi ilaçtır, herkese bir sor Akışına bırak ve de hayra yor İyi kullan dostum, demeden aman
“Nasıl geçti habersiz” diyor ya şarkı Gün, ay, yıl geçer bilinir farkı Yaşlanmış olursun gelir bir korku Dörtlüğün cevabı zamandır,”ZAMAN” ****************************************** Birisi aydınlık, diğeri kara Değişmez bu kural, çıksan da tura Yılda da iki kez, eşittir süre Bilemezsen dostum halin çok yaman
Güneşle birlikte aydınlanır gün Batınca kararır gün de olur dün 21 Mart denge sanki bir düğün Burada sorduğum “GÜNDÜZ ve GECE” ******************************************** İyi yüzücüdür, koşamaz amma On altı santimlik boyla müsemma Erkeği doğurur sebep muamma Yemiyo vallahi sap ile saman
Öyle bir zarif ki yüzer sularda Binicisi yoktur,takmaz yular da Erkeği doğurur, dişi güler de Bu ilginç yaratık bir “DENİZ ATI” *************************************** Ne sorsan biliyor, mübarek alim Yoksa kitaplara edersin talim Cevapta veriyor, seslisi malum Bir dakkayı geçmez süresi cem’an
Çağın gereği bilgi demektir Bilgi toplamakta büyük emektir Google amcamız var gözüde pektir Bilgisaylar da İNTERNET’tir bu ****************************************** Kısa budanan dal, yamuk bir dikiş Söyleyen kimseye imalı bakış Sözün arasında sivri bir çıkış Kırar isek onu halimiz duman
Sözlüklerde kısa budama adı Yamuk dikiş imiş diğer bir adı Lokuma da pokum de bakim hadi Gaf ve hata buna “POT” kırmak denir ******************************************** İnsanlığın esir olduğu nedir Her şeyleri satın aldığı nedir Lüzumsuz’un da borç bulduğu nedir Değer vermeyende sarsılmaz iman
Maddeye tapanlar çok sever bunu Yok gardaşım bunun savunur yanı EDER ve DEĞER’İ ölçülür hani Her yerde geçerli PARA’dır,”PARA”
Birisi aydınlık, diğeri kara Değişmez bu kural, çıksan da tura Yılda da iki kez, eşittir süre Bilemezsen dostum halin çok yaman
Güneşle birlikte aydınlanır gün Batınca kararır gün de olur dün 21 Mart denge sanki bir düğün Burada sorduğum “GÜNDÜZ ve GECE”
GÜNDÜZ aydınlıktır GECE karanlık, Rabb’im koymuş KADER uyar insanlık, MART yirmibir – EYLÜL yirmiüç günlük Dallardan yapraklar iner mi iner. Bu muammaya Lüzumsuz’un verdiği cevap eksik değil mi? Yılda da iki kez, eşittir süre diyorsunuz ama yirmiüç Eylül’den bahsetmiyorsunuz. Aynı zamanda farketmeden GECE ve GÜNDÜZ konusu ile KADER sorusunu es geçilmiş oluyor. ........................ İyi yüzücüdür, koşamaz amma On altı santimlik boyla müsemma Erkeği doğurur sebep muamma Yemiyo vallahi sap ile saman
Öyle bir zarif ki yüzer sularda Binicisi yoktur,takmaz yular da Erkeği doğurur, dişi güler de Bu ilginç yaratık bir “DENİZ ATI” Burada da DENİZATI’nın boyunu on kat atmışsınız. 16 milimetreyi santimetreye çevirmişsiniz. İsterseniz bunu “MÜBAREK ALİM”inize bir sorarsanız cevabını doğru verir. ................................
Kısa budanan dal, yamuk bir dikiş Söyleyen kimseye imalı bakış Sözün arasında sivri bir çıkış Kırar isek onu halimiz duman
Sözlüklerde kısa budama adı Yamuk dikiş imiş diğer bir adı Lokuma da pokum de bakim hadi Gaf ve hata buna “POT” kırmak denir DAR ise VİZYONU, EĞRİYSE işi, CAHİLİN, YOBAZIN KABADIR başı, Sırcadan narindir atarsan taşı Kırılan GÖNÜLLER kanar mı kanar. Burada da biz ıskalamışız. Gerçi bir çok yakın kavramı vermişiz ama doğru doğrudur. Bir de teknik olarak ele alalım. “ayak” veya “redifler” sizin verdiğiniz cevapta uyumsuz. Bu da cevabınızı zayıflatmıyor mu? Aman / yaman / saman / cem’an / duman / iman Bu düzen sorduğunuz muammada mükemmel “–man” olarak çok güzel. Aynı güzelliği sizin cevapta bulamıyoruz. ”ZAMAN” / “GÜNDÜZ ve GECE” / “DENİZ ATI” / İNTERNET’tir bu / “POT” kırmak denir / PARA’dır,”PARA” Bu ayaklar veya redifler pek tutarlı değil. Yine de bu atışmadan büyük bir zevk aldım. Maksat Türkçemize, Türk Edebiyatına, Türk Kültürüne güzide bir eser kalmasıdır. İnşallah birlikte karşılıklı olarak güzel dilimizin muazzam ses dunyasına girerek büyük eserler veririz. Sevgi ve selamlarımla. Hayırlı Ramazanlar... Halil GÜLEL
Birisi aydınlık, diğeri kara Değişmez bu kural, çıksan da tura Yılda da iki kez, eşittir süre Bilemezsen dostum halin çok yaman
Güneşle birlikte aydınlanır gün Batınca kararır gün de olur dün 21 Mart denge sanki bir düğün Burada sorduğum “GÜNDÜZ ve GECE”
GÜNDÜZ aydınlıktır GECE karanlık, Rabb’im koymuş KADER uyar insanlık, MART yirmibir – EYLÜL yirmiüç günlük Dallardan yapraklar iner mi iner. Bu muammaya Lüzumsuz’un verdiği cevap eksik değil mi? Yılda da iki kez, eşittir süre diyorsunuz ama yirmiüç Eylül’den bahsetmiyorsunuz. Aynı zamanda farketmeden GECE ve GÜNDÜZ konusu ile KADER sorusunu es geçilmiş oluyor. ........................ İyi yüzücüdür, koşamaz amma On altı santimlik boyla müsemma Erkeği doğurur sebep muamma Yemiyo vallahi sap ile saman
Öyle bir zarif ki yüzer sularda Binicisi yoktur,takmaz yular da Erkeği doğurur, dişi güler de Bu ilginç yaratık bir “DENİZ ATI” Burada da DENİZATI’nın boyunu on kat atmışsınız. 16 milimetreyi santimetreye çevirmişsiniz. İsterseniz bunu “MÜBAREK ALİM”inize bir sorarsanız cevabını doğru verir. ................................
Kısa budanan dal, yamuk bir dikiş Söyleyen kimseye imalı bakış Sözün arasında sivri bir çıkış Kırar isek onu halimiz duman
Sözlüklerde kısa budama adı Yamuk dikiş imiş diğer bir adı Lokuma da pokum de bakim hadi Gaf ve hata buna “POT” kırmak denir DAR ise VİZYONU, EĞRİYSE işi, CAHİLİN, YOBAZIN KABADIR başı, Sırcadan narindir atarsan taşı Kırılan GÖNÜLLER kanar mı kanar. Burada da biz ıskalamışız. Gerçi bir çok yakın kavramı vermişiz ama doğru doğrudur. Bir de teknik olarak ele alalım. “ayak” veya “redifler” sizin verdiğiniz cevapta uyumsuz. Bu da cevabınızı zayıflatmıyor mu? Aman / yaman / saman / cem’an / duman / iman Bu düzen sorduğunuz muammada mükemmel “–man” olarak çok güzel. Aynı güzelliği sizin cevapta bulamıyoruz. ”ZAMAN” / “GÜNDÜZ ve GECE” / “DENİZ ATI” / İNTERNET’tir bu / “POT” kırmak denir / PARA’dır,”PARA” Bu ayaklar veya redifler pek tutarlı değil. Yine de bu atışmadan büyük bir zevk aldım. Maksat Türkçemize, Türk Edebiyatına, Türk Kültürüne güzide bir eser kalmasıdır. İnşallah birlikte karşılıklı olarak güzel dilimizin muazzam ses dunyasına girerek büyük eserler veririz. Sevgi ve selamlarımla. Hayırlı Ramazanlar... Halil GÜLEL
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.