0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
739
Okunma
ey nazlı sevgili
hasret-i rüya içinde
ne derman kaldı ne çare
vakti tamam olmadan
bitmeden bu vuslat-ı çile
görür görmez
duyar duymaz bir halde
sırra kadim
sırra hakim olan
yüceyi alada kalanım
gönülde amansız fermanın
bini bin pare
dağları vakit içinde aşılmaz
yolları destur gelmeden gidilmez bil
iki vaktin hasretinde kaldık
pirin bilir olan biteni
saklar çoğu gerçeği
arş-ı alanın yüce katında
çiğnenmez hükümdür kadim olana
gönlüne yar etme hasreti
ey nazlı sevgili
her seher vakti pirine açan
yine o sefer-i seherde kokan gülüm
eşi benzeri bulunmaz
misk-i amberim gönül bağıma
aşk-ı hakikat-ı yüce cananım
gördün ki naziyade
madde-i alemde aşkın hakiki zuhuru
varilmaz yalan ile
o aşk-ı huzur-u saadete
canımda aşk ile
can bulan huri sultanım
ebedi hayatta tahtımın gülşah-ı
rabbimin lütfuyla gelen
zikir-i nura yanan yarim
bir hasret-i gerçektir
Medine ilinde sana doğan
şemsle karışık garip halim
aşkı hasretime düştüğünde
yaren olsun diye
iki alemin arasında
hasretin harlı yolu amansız
o yol ki deryaları içsen
gel demedi mi varılmaz
döküp gözünden hasret-i
aşk-ı derya olan pınarı
ruh-u safiyatını ezaya salma
gülüm bana ulaşan kokunu
gözyaşı ile harman eyleme
aşk-ı harına arş-ı alemde
dua ile düştüğüm sultanım
mana-yı iksir sır gönülde
yetmiyor kelamı sana iletmeye
gönlünde yana yana kavrulan
sahraya uzanan batmaz şems gibi
aşk-ı hasretinde sevinci bilir
vakti bekler hakkın indinde
5.0
100% (1)