0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1139
Okunma

Yar…
Ne gülün
Rengine tav ol
Ne nefsini celbeden
Heyecan içinde kaybol
Umut ve ufuktan başka,
Sabır ve azimden ziyade
Yoktur başkada yol
Kalbi hassasiyetin ünsiyetiyle,
Kanaatin güzelliğiyle, ümit etmenin
Letafetiyle Aşk-ı ihsana ram ol
Yaratılmışlar
İçinde İnsan özeldir
Yaratan ve irade bahşeden
Rabbine karşı en aşina olan edeptir
Arifin urbasına bakma zarurettir,
Gönlünde yaşattığı
Hayâ ve hikmet aşk-ı sebeptir
O’ öyle Rahmet
Ve muhabbetin adresidir ki,
En katı yürekler, ümidini yitirenler
İçin vakt-i mücerrettir
Ne vakit
Güle baksan, yakınlaşsan
Koklamak için yakınlaşıp tutsan,
Dikeni vardır, sukutu nazardır
İçinde bekleyen nice umutlar vardır,
Gün yüzüne hasret
Nefesler misali hüzn-ü hazandır
Melülleşen halinde azim
Ve sebat timsaldir, kanaat içinde
Zikreden riyasız subhan-ı gir yandır
Fidan gibi
Bir canın halini bir düşün
Ne kadar cevvaldir, naz, saz, şiir,
Sanat içinde yaşayan niyazdır
Kim bilir ne kadar
Bereketli umudu vardır, kimi zaman
Uykusuz bırakan heyecandır
Muvazenesiz, hız tutkunu
Bir sırnaşığın çarpmasıyla o lahzada
Hangi durumlar içinde susmuş melaldir
Ne acil servis
Ve ne de yoğun bakım
Hekim ve hemşirelerin pürtelâş
Olmaları yetmeyen vakitte akın akın
En sakin ve sükûnetli olması
Gereken ve hatta teskin etmek için
Vazife üslenen de dahi çalım
Her ne yapılsa, bilgi ve becerinin
En alası uygulansa,
Teknik ve donanım cömertçe sunulsa,
Acziyet içinde etrafına bakın
O gül gibi
Fidan ruhunu teslim etmiş
İçinde sakladığı sessiz çığlığı
Ve ayan edemediği figanı bitmiş
Nereden bilecekti, dikkat etmek dahi
Bazen kifayetsizdi,
Demek ki kader kalemi tükenmişti
Yüzümden akan yaşları hissedemez,
Titreyen tenimi bilemez, ah
Etmem çare etmez, vakt-i saati gelmişti
Mustafa Cilasun