Bir sevda hançeri saplandı sanki
İnce bir sızı var, bu gün solumda
Ben de bu halime, şaştım inan ki
Yeni sevdalar var, şimdi yolum da

Her ay’ım sonbahar,eylül,ekimdi
Beni sevdalara, düşüren kimdi
Gönül bahçemize hüzün hakimdi
Bülbül öter oldu, artık dalımda

Gazele dönmüştü bahçe ve bağım
Sisten görülmezdi bu gönül dağım
Yıllar oldu susmuştu şu dudağım
Sevda türküleri, vardır dilimde

Hani geçer diye bakar dururum
Bir gün göremezsem inan ölürüm
Ne yana bakarsam seni görürüm
Adın nakış nakış, halı kilimde

O yâre anlattım, dertli halimi
Dost seçtim kendime seher yelimi
Mevlâ’ya uzattım, açtım kolumu
Dualar tutarım, avuç, elimde

Aşksız kalan yürek yanmazmış meğer
Dala gönül kuşu konmazmış meğer
Sevgisiz Dünya, ay dönmezmiş meğer
Yârin kokusu var, gonca gülümde

Lüzumsuz diyor ki,kastımda sen var
En güzel şiirde, güftemde sen var
Adını yazdığım, bestemde sen var
Bir buse oldun sen, sazım, telimde

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ