0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1085
Okunma

Veda sarkacı uzanmıştı yorulmayan ayak izlerine
Çehresinde yol hayali nemalanmış olanlara,
Somaki barikat bir engel değildi..
Ufukta yükselen dumanlar bu heyulayı da yakalar
Veda;meyvesini bekleyen bir okyanus düşü..
Kor halinde yananlar söndürür bu ateşi
Yananlar anlamıştı “yokluk” denilen ifade tuzağını
Bir kulaç anlaşılmak da gurbet penceresindedir
Ağızdan beyne akmayan ilham kelimeleriyle
Sessiz yolculuğun serenatı da bin meyve..
Ömür toprağını her daim sulamıştı bu izler,
Mermer kanaviçelerle örülmüş duygu kodesleri
Yerini mükellef kalem halesine bırakmıştı
Sicim sicim izler Nuh Tufanı’nda kaybolmamıştı..
Ey gözyaşı..!Yakınlığın güneşimizi de serinletti.
Gürsel ÇOPUR