22
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
2419
Okunma

sonsuz sessizlik bana verdiğin
kanat çırpışları duyulmuyor kuşların
ahraz günler yaşıyorum
bütün pembeliğini örten
özlemler
yoksun
kaç kez açıp kapıyorum gözlerimi
yolcularını boşaltıyor araçlar
bakıyorum arkalarından
var mı diye sana benzeyen
yokluğun ne uzun bir yol
git git sonu gelmiyor
beni düşünürmüşsün neye yarar
ellerimi ısıtmayan düşünce ne soğuk
gözlerime ulaşmayan
özlem yüklü gözlerin
ne anlamı var
seni düşünmek bana yetmiyor
bir çay içemiyoruz birlikte
sana kek yapamıyorum
nede çok sevdiğin börekten
yetmiyor seni özlemek
beni özlemen
dudaklarımı bulmalı dudakların
içimizde duymalıyız can veren sesi
birbirinin üstündeyken ellerimiz
yaşam sirenleri çalmalı
bir papatya açmalı
ya da kadıköy çiğdemi
sesimin içinde can bulmalı sesin
evrene yayılmalı aşk
her gece bağdaş kurmalıyız sevgiye
birlikte yaşadığımız son günmüşce
denizler taşmalı içimizden
yükselmeli en yüksek dağlara dek
sen bana inmelisin
doruklara çıkarmalıyım seni
sevdiğin bir kitap gibi
okumalısın beni
dudaklarımı ısırmak, seni özlemek bana verdiğin
seni düşlemek bana yetmiyor
ellerin belimde, omzunda olmalı ellerim
bir yıldız kayarken yere
tutmalıyım avuçlarında
bir adım atmak bile zor sensiz
aynı yerlerden ayaklarını sürüyerek geçmek
bakışının gizlendiği bir yerde
nefes almak
sevmiyorum sensiz günleri
parmağın uzaktan beni gösteriyor
usanmışsın da yalnız içmekten
bir kadeh şarapla gelmiyorsun
ne kadar yarının ömrü
ya da var mı bilmiyoruz
elinde bir şiir kitabı
arasında kurumuş güller
gelsen
güneşi aysa bir yıldız!
30. 8.1991 / 16. 5. 2013 / Nazik Gülünay