0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1556
Okunma

Kaşların bir ok gibi saplanmış yüreğime
Uzun, ince…
Üzerinde kısraklar koşar doludizgin
Yol gösterir bazen yolunu kaybetmişe
“Mıh gibi saplamış” derlerdi ya şiirlerde,
Derin yaralar açmış kaybolmuşluklara
Ucu zehirli bir oktu sanki seninkisi
Yaralarım iyileşse de öldürürdü beni mutlak
Yolcuya yol gösteren bilgin misali,
Götürürdü beni uzak diyarlara…
Gözlerin kaybolmuş karanlıkta.
Abisten gelmiş bir mavilik bakıyor sanki
Ben ki, tesiri altındayım bu gözlerin
Ne yapacağımı bilmesem,
Dikilirler bana, beni öldürecek kanlımın gözleri gibi.
O mavilikte bir başına tekne oluyorum.
Dalga çıkartmak senin elinde, biliyorum.
Huzura yolculuk yaptığım bu geniş deryada,
Senin gözlerine ihtiyaç duyuyorum…
Dudakların aşkın anlamı olmuş bende
Güller kırmızılığından utanır sen onların karşısına çıkınca
Yeni tomurcuklar kurumaya yüz tutuyor,
Ağlıyor içten içe sesini duyurmadan
Kırmızı zambak küsüyor dünyaya
Bahçivan sana düşman oluyor bu yüzden
Kuşburnu bağırmaya başlıyor;
“Beni erken toplayın” diyerek ağlıyor…
Koskoca güneş bile,
Kızıl batmıyor bu gece.
Sen dışarıdasın diye…
Tüm al-lıklar sana düşman oluyor…