1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1062
Okunma

I—
Hava saldırısı
Samyeli gibi esiyor
çölün ortasındaki kadim şehirlere
Vurulan kentlerim,
Yerle yeksan olmuş
harabe sokaklarım,
Adı silinmiş caddeler ve bulvarlarım,
Beş vakit ezanla şereflenen minarelerim,
Hüzün ve dua ile sınanmış bakışlarıma benziyor tıpkı
Sanki Moğol istilası ve bu istiladan çığlık çığlığa koşan çocuklar
Hepsi baldırı çıplak ve üryan,
sesleri gökyüzünü deşiyor,
Her birinin yüzünde ayrı bir dehşet sahnesi
Kimisi kaybettiği anne ve babasını arıyor
Kimisi de henüz tanımadığı ve anlamını dahi bilmediği
Ölümü bekliyor.
Hey!! Hakkın çocukları ve merhamettin sembolleri
Vurulurken,
gözlerim nisan yağmurları gibi durmaksızın akıyor,
yüreğim hiçbir hikter ölçeğinin ölçemediği kadar sallanıyor,
fren balataları gibi sökülmüş dimağım ise en suskun halinde,
kıyıya vuran sessiz dalgalar gibi hışırtı çıkıyor içinden sadece.
ve kimsesiz sokaklar kadar çaresiz izliyorum bu ezberlenmiş senaryoyu
ve ölen şahadettin çocuklarını.
II------
hava saldırısı,
Kadim sokaklar tıpkı cehennem gibi
Yemin içmişler legal katiller
taş üstüne taş kalmayacak
Bütün çocuklar ölecek
Çünkü yaşayan her çocuk
onlar için bir tehtid
oysa;her çocuk
sıkılmış bir yumruk gibi
Yaka paça boğazlarına yapışacak
Hesap soracak elbet
hesabın sahibi
hakkın nefesinde..
Bunu çok iyi biliyor dikta bir rejim
ve faşist bir iktidar.
Filistin’de Suriye de yani bütün Mezopotamya da
Çocukları acımadan biçen faşist iktidarların
nasıl helak olduğunu anlatır bize hakkın kitabı
anlatır bize tarih ve mazi
anlatır bize yeni doğan her çocuk
anlatır bize her hava saldırısından sonra
ölen çocukların tebessüm eden gözleri
III---
dün kuşluk vakti
yine;
bir hava saldırısı
kaçışan çocuklar var
sokaklarda
biri yerde barut kokusuyla
nefes nefese
yanakları kıpkırmızı
al bayraklar gibi kanlanmış
henüz ölüme meydan okuyor
başında ise toz duman içinde kalmış
sisli bir adam;
sonradan öğrendim babası olduğunu
sımısıkı kavramış yenleri yırtık kollarının arasına
gözleri özgürlüğe öyle aç ki
tek damla göz yaşı yok gözlerinde
sadece kupkuru dudaklarının arasından
iki sözcük beliriveriyor,
‘’şahadet getir şahadet getir’’
Bir iki salladı sonra çocuk kollarının arasında
gözlerini yumdu cennet bahçelerine..
IIII----
Bu hikayeyi izlerken utkum kesilmişti
Dakikalarca ağladığımı anımsıyorum.
Şimdi yazarken de
yüreğim bir mermi parçası kadar sivrilmiş
öyle yontulmuşum ki
kabına sığmayan bir adamın
düşünce dünyasındayım
düşünürken genzimin arasına sıkışıyor dualar..
’’elbet beklenen gün gelecektir
Sınırsız topraklarım ve mavi sema
Çocuklarımın gözlerinde yeniden doğacaktır’’’
6 Mayıs 2013
kadim bir şehirden....
5.0
100% (4)