26
Yorum
34
Beğeni
4,9
Puan
2698
Okunma

El ele yürüdüğümüz caddeleri arşınlıyor belleğim…
Vitrinlerine yapışıp kaldığım mağazalardan içeri giriyoruz
Sen bir taburede oturup kollarını kavuşturuyorsun usulca
Ben kabinle ayna arasında mekik dokuyup
Kavga ediyorum kendimle
Tezgahtarlar biraz yorgun, biraz ilgisiz
Uzaklar kavak yellerinin coşkusundan
-Bizden habersiz-
Kararsızlığım komik geliyor sana
Bacaklarını uzatıyorsun çelme takar gibi
Üstünden atlıyorum fark etmemiş gibi
Biraz tartışıyoruz kasada
Sonra anlaşıyoruz bir hamburger ve kolaya
Suya para vermenin abes olduğu zamanlar bunlar
Her çeşmenin başında ya ellerimizi yıkıyoruz, ya ağzımızı dayıyoruz musluğa
Bazen ayakkabılarını yıkıyorsun
Kızıyorum:
-Abdest de alsaydın!-
Cami bahçelerindeki havuzların fıskiyelerini seyredip patlamış mısır yiyoruz
Caddelerin gürültüsünü kısıp renklerine odaklanıyoruz bir süre
Doğacak çocuklarımızın göz rengi hakkında tahminlerde bulunuyoruz
Cinsiyet konusunda ayrımcılık yaptığımız için ayıplayıp kendimizi
Aklımıza gelen ihtimalle sarsılıyoruz
Son otobüsü yakalamak için koşarak gidiyoruz durağa
Cam kenarını sevdiğimi biliyorsun artık ve bana bırakıyorsun gökyüzünü
Başını omzuma
Gelecek düşlerimizin hızına yetişemeyen otobüs camına yansıyan
Bir biz
Çokça siz
Kim bilir kaç kişiyiz hülyasına uyanan!
olgun hoca’ma çok teşekkürümle...
5.0
97% (35)
3.0
3% (1)
içimden geldi sevgim ve duamla