1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
921
Okunma
Uzaklardan geldi bir avuç bağban
Malazgirt’e dikti çınar fidanı
Konargöçer idi malına çoban
Bizans için onlar turan çıbanı.
Dikilen fidana sahip çıkıldı
Korundu, kollandı başta göz gibi
Düşmansa yabanın suyu sıkıldı
Elini sürenler yandı köz gibi.
Günler geçti kökü sardı çevreyi
Dalları çeşitli kuşlarla doldu
Can suyuna erdi buldu dereyi
Nice yuvalara korunak oldu.
Bu güzelliklerden baykuş rahatsız
Virane evleri tamir görüyor
Harabeye düşkün ne yapsın bahtsız
Gül ile bülbülden yuva koruyor.
Yılanla, çıyanla birlik içinde
Bazen dala, köke zarar veriyor
Bir eli şeytanda bir eli cinde
Onlarla birlikte karar veriyor.
Gün geldi bu çınar yorgunca düştü
Kocayan dalları ayrıldı kökten
Fırsatçı sırtlanlar üstüne üştü
Sevdiği de bela yağdırdı gökten.
Zahir kökü sağlam çok derinlerde
Kesilen yerlerden filize durdu
Üstünde musibet, yok derinlerde
Yeniden dallara meyveler vurdu.
Şimdi onun tekrar dirilme vakti
Dünyanın her yönü duyacak ezan
Rabbi yeniledi onunla akdi
Yedi cihet mühür vuracak Kuran.
Evet, artık kılıç, kalkan sökmüyor
İlimle, irfanla oluyor fetih
Şefkatle eriyor, kanlar dökmüyor
Gayet mütevazı geliyor Fatih.
En ücra köşede ara bulursun
Her mümine açık onun kapısı
Huzura doyarsın, mutlu olursun
Feyizdir yemeği, nurdur yapısı…
Salih Yıldız…28.04.2013
.