Bir çayın ilk yudumuna benzer aşk
Önce biraz ağzını yakar
Sonra İçtiğin diğer yudumlar
Soğuk gelir sana
İçtikçe içesin gelir
Ta ki dibini bulana kadar

Bir fırtınanın en küçük esintisine benzer aşk
Önce hafif hafif esen meltemleri serinletir
Daha sonra sürüklemeye çalışacak seni
Biraz ürkecek bir kaç adım geri gideceksin
Biraz geçtikten sonra
inadına karşına dikileceksin



Bir yağmurun başlangıcına benzer aşk
Önce ilk damlaları düşer üzerine
Sonra hızlı yağmaya başlayınca
Seni hasta etmek için çabaladığını
Selleriyle seni boğmaya çalıştığını
Farkedeceksin
Önce üşüyecek sonrada titreyeceksin
Biraz geçtikten sonra
Sabaha kadar altında durmak isteyeceksin
Çünkü yağan her bir damlada
Aşk olduğunu göreceksin


Bir gecesinin sessizliğine benzer aşk
Suskunluğuyla korkutunca seni
Kaçmaya çalışacak kaçamayacaksın
Daha sonra bağrına bıracaksın kendini
Çünkü gece sessizliğe bürününce
Aşkın melodisini fısıldar yıldızlar
Öyle hoş gelir ki kulağına
Baktığın korktuğun o gece var ya
Sanki tek başına koca senfonidir karşında...





Mehmet Aküzüm