Sen melekut aleminin mabedi insan
Sen hayat yüklü kervancı
Sen sahralarda kızgın kumlarda yüregini ıslayan
Sen yalancı gölgelikte kıyamın misafiri

Görebilirmisin gecede karanlığı
Yaprakların matemine ortak edebilirmisin yüreğini
Ağlatabilirmisin dillerini
Gürültü deryasından adımlayıp kirpiklerini
gözlerine geceyi bezeyip
kainatın en orta yerine serebilirmisin sükutu

Hakikat ışıklarının en zirvesinde
kendi gölgesinde titreyen kavak ağaçlarından
alabilirmisin hüznü
Çok uzaklarda parıldayan isimsiz ışıkları dengede tutan
karanlığa dokunabilirmi ellerin
Sulara dokunduğun gibi

Aydınlık gelinligi giyen eşyayı gören gözlerin
Giyebilirmi kara kabrini örten mavisinden kefeni
Karanlıkta bas bas hakikatı söyleyen cismaniyeti
Duyabilirmi kulakların
Katli zaman mahkemesinde sanık saldayesinden
kaldırabilirmisin kendini

Gecede kıblenin tarafsızlığında
secde edebilirmisin gönül kabesine
sarmal sarmal ’hu’ sarabilirmisin alemin eteklerine
Sonsuz biatın miracına iki nefeslik aşk üfleyebilirmisin...
..
.

08.04.2013 Muharrem Küçük__Kendinol