Bilemem!
Avuçlarımdan kaydı
Beyaz kürtük zamanlar
Derin gölgelerin içinde
Ucuz serenadlar satılır
Yüzleri kişneyen avcılar
Kara deliklerden ışıldar
Analık öğünlerinde çocuk
Bir kurşun belemiş yastığına
Bıyıkları terli delikanlıların
Ve genç kızların heybeye işlediği
Özgürlüktür gülüm/bu hissiz şehirde


Çakmak gözleri şayak kalpaklı
Gidiyor rant trenleri
Sular gidiyor//hesler gidiyor
Bilimum hevesler gidiyor
Korkunç binaların ardında
Börtü böcek isyanı var
Bu toprak güvercin
Pisliğine hasret
Altın tura başağa
Sarı öküze…


İnat kuyularında
Yetişmez düven otları
Kaymağı çalınmış yoğurt
Tat vermez üryan ekmeğe
İçi boşaltılmış hevesler
Yüz yüze dikilen bu gözler
Hasret ekmiş dipleri
Kurak çınarlara…


Satılır;
Hamsileri buğulu denizler
Acem-şah hükmünde sözler
Pal becayişidir bu/
Kömüre ağıt
Yüreğe kağıt
Dağıt babam
Dağıt…


“Batsın bu dünya…”
Bu dünya batarda
Altında kalan sen olma ama…

(resim:kadri karahan objektifinden...)