0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1069
Okunma
Hayat onun serçe parmağından başlamıştı,
Canını yakmaya…
Gören gözleri sisli perdelerin ardında
Yavaş yavaş körleşti.
Ekmek kuyruğundaki yaşlı teyze
Kahvehanedeki emekli asker ve nicesi
Ona ruhlarını kapatmışlardı.
Kemikleri ne kelime
İlikleri sızlıyordu soğuktan…
Bir kalbin yavaşça ikiye bölünüşü,
Annesi ve babası olmayan bir kız
Kime anlatacaktı içindeki yarayı?
Tezgahtar usulca öne eğilip sordu,
‘Hala bekleyecek miyiz?’
Aldırış etmedi.
Onu parasızlık değil,hayatındaki
Fakirlik ince ince yiyordu
Bir anda gökten 3 elma düştü,karların arasında
Eğildi usulca onları almaya
Lakin bir anda kendini yerde
Buldu…
Üzerinde açlıktan gözü dönmüş insanların
Tekmeleri ve haşin vuruşları
O an anlamalıydı,hep pencerenin arkasında kalmalıydı.