4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
883
Okunma
Şafak renginde hüzün
Ve bir yağmurdan arta kalan
Cam kırıkları
Sere serpe düşmüşüm gözlerinden
Umutlarım gibi
Dalından kopan begonya çiçekleri
Sen kokuyor şimdi
Ellerinde çiğ damlası
Yufka yüreğin titremekte
Derin kara gözlerin
Yağmur öncesi puslu bakışın
Islak saçlarında
Aklım esir kalır
Seni duyamam
Çağırsan gelirdim oysa
Takvimler ağustos sıcağında
Yansa bile
Zafer ayı çoksusuyla
Kuşatırdım denizleri
Ölümler sırdaş olurdu
Gökçek sevdalara
Suskunluğum kanatırdı dilimi
Sesin düşerdi aynalara
Kırık bir nağme gibi
Mızrabım ağlardı
Seni anlatan şarkılarımda
Ve yüzün düşer
Irmaktaki suya
Karanlıkta aya
Gökteki yıldızlara
Ben düşerim korkulara
Unutmam kanayan gidişini
İçimde açtığı yarayı
Aşkın güftesidir hayalin
(Gerçekler hayalin düşmanı)
Uslanmaz gönlüm seni severken
Yorulmaz kalbim seni taşırken
Susmaz dilim canım derken
Aşkıma
31. Ağustos 2006
Hüseyin Özbay