Ebedi Sevgiliye MektupEbedi Sevgiliye Mektup Ey Sevgili hiç bilmezdim kelimelerin Gönlümü bu kadar yakacağını... Ve mısraların Dalga dalga kanatlandıracağını... Ey Sevgili hiç bilmezdim harflerin Seven gönülden çıkınca canlanacağını... Ve beyitlerin Sevilenin gönlünde devran edeceğini... Ey Sevgili hiç bilmezdim Benim ab-ı hayatımın Sen olacağını Kurumuş gönül vadime inen rahmetin Damla damla Aşk şarabının Sen olacağını Gönül bahçemdeki güllerin Sen kokacağını Sehere dek bekleyen bülbüllerin ben öteceğini... Ey Sevgili nereden bilecektim ki! Yokluğunda tarumar olmuş Bir virane olacağımı... Hasretinde bin kez ölmekten Beter olacağımı... Bülbüllerimin lâl olacağını Gönül bahçemdeki güllerin solacağını... Ey Sevgili Leylâ olduğumdan beridir Gözüm ve gönlüm bir tek seni görür Kalbimin atışları senin adın içindir Esen her rüzgâr senden bana bâd-ı Sabâdır Ey Sevgili Vuslatına can mı dayanır Bir nazarın ki aklımı başımdan alır Bir gülüşün ki cenneti unutturur Bir selâmın ki gönlümün baharıdır Bir nefesin ki yüreğimi eritmeye kâfidir Ey Sevgili baktığım her yerde Senin hediyelerindir gördüğüm... Ey Sevgili duyduğum her seste Senin nağmelerindir duyduğum... Ey Yârenler darılmayın kızmayın bana Sizden fersah fersah uzak kalışıma Gönül Beytullah’ına dolmuş bir kara sevda Kapısını açmıyor gayri Yâr’lara... Aslı aslına ermişken, neylesin Kerem’i Leylâ özünü bulmuşken, neylesin Mecnunu Züleyha Mevlâ’sını bulmuşken, neylesin Yusuf’u... Mihrican Ulupınar 02.04.13 02:36 |
Leylâ özünü bulmuşken, neylesin Mecnunu
Züleyha Mevlâ’sını bulmuşken, neylesin Yusuf’u...
Yüreğinize sağlık.