taş kubbenin altına sığındım
secdelerimle yalvar yakar ...
asırların oyma minberinin
desenli süsleriyle bezedim ahlakımı
kıbleyi yönüm tayin ettim
sen kabul eyle;
en yüce YAR...
en çok gülü sever idim
en hakikatli gülün kokusunu
hissetmeden önce
hillali yükselten kemerlerin altına
sıgındım rükum ile;
en büyük günahlarımla hatalarımla
tek açık kapı senin huzuruna;
şikayetlerimle suçlarımla
dualarımla
sana geldim ey ezelsiz ...
hazanlardan /kışlardan
hüzünden /gamdan
ihanetlerden hayırdan şerden
vaz geçtim
layıkolduğuma geldim
sen kabul buyur sevdiklerinin meclisine ....
ne aradın garip nefsim bunca sene
gecede gündüzde
ruhunu demledin meşakkatle yılarca
koyu bir telve çötü kalbinin ortasına
madde dünyasında
kendi kendini mahkum ettin kedere
her derdin devasının sahibi olana
sığındım mazlumca...
olur inşallah bir hikmet himmet
ömrümde
ahmet okumuşlar adımı kulağıma
gençtim kördüm uydum çok kendi
benliğime ...
nice yol aldım bilmem günah mubah şerrinde
pişmanım
efendime kul olmaya geldim

bilinmez ömür kaç yıl süre
ölçülmez sevap günah insan eli ile
hakkaniyetin hukukun sahibine sığındım binlerce
tövbe ile ...
turani oldum cem oldum
nice kötü huyum vardı turaba gömdüm
acıdan süzülüp bal olmaya geldim