8
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1906
Okunma

Ezber bozan günlerin eşiğindeyim
Aşina olmadığım bir ak güvercin
Sıkça uğrak veriyor pencereme
İhtimal ki başka şehirden göç etmiş
Rengi çalmıyor bizimkilere
Henüz beyazı kirlenmemiş
Temmuz ortasında üşümüş gibi
Eğnine giyinmiş yalnızlık ceketini
Adımlarının ürkekliğini gizlemekte
Uzun bacaklarının güzelliği
Sanki bu özelliğinden bihaber
Bizi aynı yağmurda ıslatan ise
Belki tesadüf belki de kader
Elinin kınasını eskitirken geçim telaşı
Damına rehin bırakmış duygularını
Günün ilk ışıklarıyla düşer yollara
Yeni bir güne kavuşmanın sevincini yaşar
Unutur cebinde sakladığı korkularını
Karışınca yığınlar arasına
Yüzünde vursa da kederli hali
Kelebekler gibi cıvıl cıvıl yüreği
Şehir kadar yalnız bu şehirde
Oysa gönlü Karun kadar zengin
Aradığı bir dost sıcaklığıydı velhasıl
Yığınlardan gizlerken kendini
Belli ki bunaltmış biriktirdiği gizleri
Güvenli limandı tek ihtiyacı
Güya bir avdı
Çevredekiler ise avcı
Nasıl oldu anlamadım
İnanıp sığındı gözlerime
Aralık bırakarak kapısını
Birlikte yazılalım diyordu
Henüz yazılmamış günlüğe
/Kurumaya yüz tutmuş kütük
Yeşerir mi demeyin
Toprağını bulunca
Nasıl coşuverir seyreyleyin/
Unutulmuşluğunu anımsarken bedenim
Mevsim bahara ermişti sanki
Dallarımda açarken aşk çiçekleri
Silinmeye yüz tutmuş izlerim belirdi
Böylece İkiden bire düşüverdi gölgelerimiz
Anladık ki
İkinci baharda kesişmişti
Bizim kader çizgimiz