Tek dalımda iki kuş... Çılgını, cıvıl cıvıl ;
Çilekeşi, sırdaşım kimseye boyun eğmez ...
Aşk sarhoşu mazlumun kaymış iki ayağı ;
Zihin yapraklarını istila etmiş tırtıl !
Ürküttüğü kurbağa içtiği suya değmez...
Fırtınalı yağmurlar talan ederken bağı ;
Uçuşur her bir yana şerrin kelebekleri...
Boynu bükük büzüşür yarının çiçekleri !



Söz damlası işlemez ne kalbe ne kadına !
Her birisi tek yönlü ya gündüz ya da gece...
Vazgeçilmez ihtiyaç hem ateştir hem de su ;
Çek perdeyi sahneye bilmem neler adına ;
Aşk oyunu üç rollü , dekor farklı sadece !...
Asla kimse bilemez “ nedir bunun doğrusu ?”
Her yaranın ilacı zaman merhemini sür ...
Kendisinden kaçana en kolay çözüm sansür !





Sarıldığım her halat sarkar aynı çukura ;
Çamura saplandıkça bulanır hayat gölüm...
Sis görünür ufukta su aldı bir kez gemi ;
Şans parası dik gelmez ya yazıdır ya tura ;
Sorunlar kartopudur ya erir ya da ölüm!
Şafak sökene kadar artık sözler “ hikemi ”!
Labirente düşene rehber kâr etmez derler...
Coşkudan hiç eser yok;bu dertler beni yerler!

ACABA BİR MESAJ ATMAZ MI ?
MASMAVİ BİR UMMANI GÖZYAŞINA AKITAN...
ZÜLEYHA TUTKUSUNU MAVİLERE KATMAZ MI ?
ZAMANI DURDURARAK DÜNLERİ GÜNE KATAN...
İKLİMLERE HÜKMEDEN KENDİNİ ARATMAZ MI?...