9
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1400
Okunma
susuş tenime tıpatım uydu
bakışım koşuşturma oldu
sığamaz oldu içime yürüyen kök
meşru bir ilik bulamadım aşkın düğmesine
göğsümde bağrı açık kaldı gürültüm
ah.. mürekkebi kurumuş gülüşüm
aynı tepeden sokağa atılan uykuyduk
tüm düşleri içimize sığdırmış Tanrı
var oluş ve boşluklarımız arasında su
bu su, hangi gerçeğin uğultusu
sevmek yetmiyor
kuruyan anıların alazında mahremiyet
ay tutulmasıdır yüzün
sevdiğim, onca karanlığın içinde
yüzünün yasını tutar yüzüm
vazgeçme hatırlamaktan
hiç el değmemiş karanlık kovuklarına dokundurtma
bir kilim deseninde sarıl bana
anladım
eşiği geçemem
eşik kor
şakağını kemirsem de
sesim o incecik
o sonsuz yolda dikenlere takılıyor
belki orada beni kimse beklemiyor
çok düşündün, az hissettin
neler yaşadığımı bilebilseydin keşke
belki bir gün hissettiklerime eşlik edersin
irileşmeden sızı, el el tepeyi tırmanırız
şimdilik sustuklarımı duy yeter...
5.0
100% (22)