Ara verdigim süre icinde güne düsmüs bu siirin DAMGASI eksik SAiRAGAM. :))

"Mükemmel" desem az gelir.
"HARiKA" desem yavan kalir.

bulduum...buldum!

M U H T E S E M.

Evet, diger sitelerden de asina oldugum bu dizeler, siirden öte NASiHAT niteligindeydi efendim.

Keske "hic ölmeyecekmis" gibi yasayanlarin da yolu buraya düsebilse.

Selam ve HÜRMETLERiMLE degerli Agabeyim...

Elhamdülillah --ki ölüm var....


Ruh, dünya hayatına bir imtihan devresi geçirmek üzere doğum yoluyla gelen insan oğluna anne karnın da dört aylık cenin döneminden sonra üflenir ve böylece dünya hayatı başlamış olur.Ruhun bedenden ayrılması ile de kabir hayatı başlar. Kıyamet koptuktan sonra da ahiret hayatına yeni bir yaşam için geçecek olan insan oğlu dünyadaki inanç ve amel durumuna göre Cennet veya Cehennemdeki ebedî hayatta yerini alacaktır. İnanç sahibi olup da amel eksikliği bulunanlar ise Cenab-ı Hakk'ın bileceği sürelerde cezalarını çektikten sonra Cennet tarafına geçebileceklerdir.

Hayatın bu gerçeği karşısında ölüme hazırlıklı olmak her insanın şiarı olmalıdır. Ölümü anmak ve hazırlıklı bulunmak her mümin için müstehap sayılmıştır.


Hz. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:


"Lezzetleri yok eden ölümü çok anın"


"Eğer dünyada ölümü çok anarsanız, onu önemsemezsiniz; az anan ise onu çok önemser"



"Ölümü ve öldükten sonra kemiklerin ve cesedin çürümesini hatırlayın. Ahiret hayatını isteyen dünya hayatının süsünü terk eder"

Öldükten sonra tekrar dirilmek de "Amentü" deki Ahiret gününün içindedir. Bu diriliş sadece ruhların diriliği değil, ruhların cesetlerine dönerek, ruh ve ceset iç içe ölümden sonra tekrar dirilecektir.

Peygamber Efendimize gelip soruyorlar: "Buçürümüş, dağılmış kemikleri kim diriltecek?" Cenab-ı Hak cevap veriyor:

"Ey Resulüm! De ki onları ilk defa var eden kimse ise, ikinci defa da o diriltecektir ve o her türlü yartmayı bilir." (Yasin Suresi 78-79)

Ahireti inkar edenler; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mutlaka dirilecekmiyiz? İlk atalarımız da mı dirilecek derler?

"Ey Muhammed! De ki; Evet hem de bayağılaşmış olarak dirilecekler. Tek bir çığlık, hemen ayağa kalkıp baka kalırlar, vay halimize! Bu hesap günüdür derler." (Saffat Suresi 16-20)


Rabbim dünya kabir ve ahiret hayatınıza rahmet etsin inşallah Ağam,kutluyorum günün şiirini,gönül sofranızdan bizleri de nasiplendirdiğiniz için teşekkürler....

her an "Lâ ilahe illallah'ı"zikretmeliyiz

saygılarımla Ağam

Asla dik bakılamayacak gerçek 'Ölüm'dür.
Yalancı bir evrende yaşıyoruz.Sırası gelenlerin gittiği gibi ,biz de aynı Adres'in kapısından içeri alınacağız.
Bu yüzleşme er ya da geç yapılacak;OR'ADA yapılacak.

Gelelim şiire...
Uzun uzadıya konuşmaya ne hacet;gerçeğin ta kendisi iki gözümüzün bakış açısı içinde otuz cm.ileride duruyor;toplam dokuz kıta,0tuzaltı dize '

Şimdi bu şiire yakışır mı acaba aşağıya yapıştıracağım alıntı? Yazalım:

''Yürek deniz,dil dalgadır.Deniz çırpınmaya başladı mı ,o denizde ne varsa dalga getirip kıyıya bırakır...''
Böyle diyor Şeyh Bedrettin.

NALBANT' Dostumun ,içini KUTSALIMIZ'dan beslediği ve okuruyla buluşturduğu bu şiirinden 'ürküntü duymadım' dersem yalan söylemiş olurum.

Dar mekanda yaşadığımızın ve bireysel yoğunlaşmalarla sınırlı alanlarda olduğumuzun ayırdında olduğum için söylüyorum bunu;bir mahpus yaşamdan kurtulmanın ancak 'ölüm'le olası olmaayacağın,ondan ötelerde başka 'şeylerin' de düşünülmesi gerektiğini bir kez daha bilincime balyoz gibi indirildiğini ve bundan dolayı acı çektiğim için söylüyorum bunu.

Kim ne söylerse söylesin ;kişi hiçbir zaman çok okumamıştır.Çok şey yazılmış çizilmiş.Acaba kaç insan ömrü gerek bu yazılanları okumaya! Ne değin çok okursak okuyalım, az okuyoruz yine de.

Konu dağılacak galiba!
Çünkü sıradan bir şey'e yazmıyorum.

Ama itiraf etmeliyim ki yaşamda bildiğini okuyan bir kişi olarak' bu şiirin 'son tahlilde' hepsinin özeti olduğunu görüyorum.

Bu evrendeki bütün uğraşlarımız 'mutluluğun adresini aramakla' ilintiliymiş.
Konfüçyüs bu konuda abartılara tepki olarak :
''İnsanın mutluluğu ne çok yukarıdadır ,ne de aşağıda.İnsanın boynu hizasındadır' diyor.
KABİRDE SOHBET'te boyumuzun ölçüsünün alınacağı ADRES'ten çok çarpıcı tüyolar vardı.

Boyunun ölçüsünü ,GÜNÜN ŞİİRİ olarak seçilen çok çarpıcı ve yaşamsal algılarla dolu dolu bu şiiri; deniz'den kopardıklarını buraya getiren DALGA'yı; NALBANT Dostumu içtenlikle tebrik ediyorum.

Ayrıca, Sayın SEÇİCİ KURUL'a da bu şiire bu ödülü uygun gördükleri için teşekkür ediyorum.

Nicelerine.Erdemle.