1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma
Çok Kuyu Çok Yol
-bazı tanrılar insanın alıcısıyla oynardı-
dar vakitleri anlatmaya toplanmış
ordular, keskin dil kullandılar
bitirmeye doğru kaygıları.
(olmadı.
büyüktü göğün anlamı bana sorarsanız
göğden büyüktü
sesini yağmurdan alan bir çocuk tanımıştım
saçlarını denize bakan yalnızlığından tarardı.
kum ne ifade ediyorsa
onu söylerdi mehtap geldiğinde
karşısında duran hayat, zorba
ve
kışkırtıcıydı
âh suyu, sudan başkası bilse…
çıkarıldım
çıktım oyunlarından
ve dedim ki: iyi oldu bu karanlığı dövüşüm
şimdi sesim uzaklara tam oturdu…
berberlerde en az üçüncü el gazeteler
en az üçüncü el aşklara ve kötülere
benziyorken
daha yılanlar kendini haklı bulurken
ötekiye koynumu yolladım
sürünce gevişini bitirerek
geceyi aldım ağzıma
soğuk suyun tahminleriyle
çiçekler kondu ay’ın avcuna.
elmanın içindeki merdiven
maddesevici güzel gözler
kıstırdım kendimi ve aldım kaçırdım
cennetin aynasına
hiç olmadıysa saçlarımı taşırdım
bildiğim dağlar kardan alıntı
yağışı beklenti, sönüşü olası
ve bir gün ötekiye giden koynum
hakkın ormanı… güzelce
tavşanlar, çocukluğumla
o çocuğa denizi yatırdım
verdim önüne
neyse kara olan neyse ak
işte insan olmak, işte insan olmak!
adın gibisin dedim
kanatların var, kanatlarınla
ama ben dediğim
uçurumun ucunda kalırsam
hayatın ortasında yapayalnız kalmış
çocuk gibi, diyemem çiçekler güzel…
ellerim kör işçiler
diyemem.
büyük acılar içerisinde
başımı çevirdiğimde anlamıştım
dünyanın ilerisindeyim.
dönemem.
Payanda
5.0
100% (6)