8
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1990
Okunma
ruhumuzda yankılanan ses neye aitti unuttum
tebessümü boşluğa salınmış çocukların hüznüne bulanmış bir şiirle
rengini arayan ne varsa düşüyorken gölgemizin ardına
bir yalana inanmak bütün şarkıları yitirmek kadar ağır
ne etsen yarımsın artık sırlı sevişmeler bıraksan da bütün camlara
düşler içinde bir hicrete yelteniyoruz çöln kutsal ezgisini fısıldıyarak
batsın diye süraka kumlarımıza
bilsen ne korkunçtur sevmekten vazgeçmek seni
ve senden gitmeyi anlatabilmek sana..
hangi çiçeğe su verdiysek bir bahçıvan öldü içimizde
mevsimler aldı başını yürüdü kediler yitirdi mırıltısını
bir çocuğun alnından bir kadının acılarından öptüm
pulları döküldü denizlerin ve kokusu alıp başını gitti güllerin
bütün cevapları biliyoruz aslında neden ağladığını bir kadının
bir ülkenin neden öldüğünü dağlarda meydanlarda
ve neden hazır sevişmeye delice
sırtıyla sıvazlarken gözlerimizi sevgilimiz
ve biliyoruz üşümelerin sebebini
ruhumuza dokunurken kırık dökük kelimeler
hüzün mırıldanıyor bize ve sürüklüyor bizi kuytu sevdalara...
bizi en çok kim ağlattıysa onu anladık
bizi en çok kim anladıysa onu ağlattık
anlatamam belki neden yakıştığını mavinin el değmemiş bir tene
uçurum bildiğimizde gökyüzünü ve kanatlarını kuşların
ama ağlarım en az cizreli bir kadın kadar
yani ağlama sesine benziyor insan sığınırken anlamsızlıklara
büyüyerek kendi dalgınlığı ve tebessümüyle
ölümün ellerinden tutup hayata uzanıyormuş
ağladım kendine dolanan yollar aşka her çıktığında
en çok gülümserken susuyorum konuşurken değil
parklara sığınıyorum yalnızlıktan allaha bir de
ağzımdan burnumdan getiriliyor acının memelerinden emdiğim ne varsa
bir imge yakalıyor beni bir el bir çocuk telaşı
lunaparklar kadar uğultulu ve derin
soluğum kesiliyor şehrin ana arterlerinden geçerken ambulanslar
herkes fark ediyor da kimse umursamıyor
sevgilim her şeyin kendisiymiş oysa yalnızlık dediğin
zehirlermiş herkes kendini an be an
ben de ağladım hüznün memesi uzaklaşınca ağzımdan.
dudaklarınızda aynı memenin kekre tadı var diye
ellerinize uzanıyorum birdenbire
bir kavşak gibi zamansız ve kalabalık
bendim evet o kendine dolanırken size benzeyen
sadık kalıp sabaha ve akşama hatta kuşluk vaktine
karışmayıp kimsenin gülüşüne ve dağıtmadan hiçbir dilberin saçlarını
ilişmeden sosyalizme hatta kapitalizme
dil sürmeden muhafazakar ve mütedeyyin yanlarına bir ülkenin
ve bir kadının evet evet bir kadının yaralarına dil sürmeden
çokça umutlu haklısınız biraz da ürpererek
antetli isyanlar iliştirerek aşka ve kağıda
beni seven tüm kadınları severek ve hatta bu ülkeyi de
tutup kendi ellerimin terli avuçlarından..
5.0
100% (9)