0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
894
Okunma

I--
Şimdi bir şiir yazsam sana
Anlatsam kendimi dize dize
Boy boy,ırmak ırmak ve sonra kendimi bıraksam akıntının seline
Zamana inat sürüklenip
Dökülsem bir körfezin sularına
Biter miyim?
korkularım silinip gider mi?
Yada yaşadığım şu hayattın bilmecesinden bir mana çıkarabilir miyim?
Dökülüyor sıkıntılı dudaklarımın arasından
yaşama dair kocaman bir ‘’evet’’
Her yanıt güneş gibi şavkıyor yeryüzünün her karesine
Her taş,her kaya parçası,
kahkaha atar gibi akan
akarsuyun gürül gürül sesi,
Ucsuz bucaksız dağlar,
düşlerimdeki sınırsız dünya ve daha anlatabileceğim yığınla şey
Hayat buluyor,
ve sessizce usul usul yumuşatıveriyor bütün dizeleri bir anda….
II--
Hani sen söylemeden ben anlatayım
Aklına takılmasın,
- Yani küçük ‘’bir evet’’yığınla kavramı
bunca sıkıntılı dizeyi nasıl alıp götürüyor?
’Şaşkınlığını anlıyorum’,
fakat naif bir tevazu ile diyorum ki
Senin ara sıra düşündüğün şeyi ben durmadan düşünüyorum,
Lakin unuttuğun şey ve her daim düşünmediğin ise ,
bize hem bu hayatı hem diğer hayatı,
ve hem de bilmediğimiz onca şeyi bahşeden
yüce rabbimin kelamıdır…
Sıkıntı onun yanın da sabırdır,
Dayanabilirsen bütün dizelerin düşleri gerçek olur,
O zaman hayat sıkıntı olmaktan çıkar ,
mavi bir deniz gibi sonsuzluğu anlatır sana,
ruhun göverir,istemediğin kadar asude kalırsın
ve her uzvun güvercinler gibi özgür kalır mavi semada…
III---
şimdi bir şiir yazsam sana
anlatsam kendimi dize dize
bıraksam kendimi bir Nehir’in akıntısına
beni anlar mısın?
Anlamı ‘’evet’ olan küçük bir tebessüm saklıyorum sana’’
saygılarımla....
5.0
100% (1)