12
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1453
Okunma

Ah vefa surun üfleniyor namert dudaklarda
Törpüleniyorsun masum libasını giymiş sahte rüyalarda
Açma hercai menekşeler gibi güneşe sürgün camlarda
Sahte gülüşlere işvelenme
Mevsimler gibi değişir insan
Ne zaman durur, ne de yürür mekân
Hatıralar gibi vefa; anılar gibi işte
Akar gider görsel bir tablo gözlerinin önünden
Sen seversin ya;
Ah vefa ah bilsen ne, bilmesen ne
Hariçten gazel okumak mı?
Yoksa tam temasıyla tespit mi?
Bak akıyor tespihimden ya sabır
Benek benek yanaklarımda sukuta durmuş gözyaşı
Ey hasretle yoğrulmuş dualarımın lisanı sen vafa/sızım
Şefkâte muhtaç sinemde ıs/sızım
Sadrıma dokunan sözler kucaklaşır hasretle vefam
Savrulur dudaklarımdan gülkurusu bir sevda türküsü
Beyaz boyalı dağlara vefa
Zirvesindeyim işte kıvrıla, kıvrıla sızarım kaynağına pınarın
Ka(y)narmısın vefa içtikçe harlanan sevda denen suya
Şefkat akıyor eteklerinden sarılıp sarmalamak yok mu?
Ah vefa ah!
Şanına yakışır mı bilmiyorum sen söyle vefa sen söyle
İtirazın olur mu surunu üfleyenlerden hesap sorsam
Senden değerlim yok oysaki İstanbul da
5.0
100% (9)