0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma

Bulutlar kan tükürüyor yorgun kentlere
Güneş mavi gülüşlü fahişenin koynunda
Kendi kurşunuyla vuruluyor yalnızlığım
Saklandığım çukurlarda ilençli titreyişim
Tükenmiş arzuların dargın dağlarında
Sahte bakışlı kuşlar aşkın yuvasını arıyor
Bir avcı kurşun döküyor sazın gövdesine
Çığlığım kendi kalibresinde kayboluyor
Umudu saklıyor yüreğimde bir kadın
Eski bir aşkın mahzeninde şarap içiyor
Özlemin ağusunu içiyor aşk, ruhumda alev
Kâbuslarla çevrili aşk pusularda vuruluyor
Soylu ateş hıçkırığım, gövdemde sarı sular
Üryan düşünüşlerimin delirmiş çağındayım
Kekeme bir yalvarıyım, kendime acıyorum
Pusatsız karanlıklarda sesine yürüyorum
Mavi sürgünler batıyor dilime, etimde diş izi
Suçum toprağı okşamak, teninde coşkuyum
Sevdanın saçlarını örüyor göl kenarında adam
Ruhundaki aşkın ormanında geçmişini arıyor
Suyu eskimiş kuyularda çürüse de gövdem
Gümüş iğneli beşiklerde uyusam da her dem
Gözlerinin kum saatleriyle dökülsen varlığıma
Gidiyorum üryan düşlerinden, basma gölgeme.
Selahattin Yetgin
5.0
100% (4)