Bana yaşamayı öğretebilir misiniz
kendinize bir damla karıştırmadan
güçmüş
aşkmış
savaşmış
hırsmış
ölümmüş
bunların önemi olmadığını söyleyebilir misiniz

kaçınız güvercinleri meydanlarda yemlenirken önemsedi
mutlaka gökyüzüne havalanmalıydılar
durmuş bir saatin durmuş olabileceğini kabul edebilir miydiniz
kaybettiğinizi hissederek

dünyayı değiştirmek için ne yaptınız diye sormak bile istemiyorum
dünyanın içinde bir nokta olarak kendinizi ne kadar değiştirdiniz
hepimiz virgüllere aşığız
basitiz
sarhoşuz
geceyiz
gölgeyiz

bir bebek annesinin kucağına düştüğünde
kaderi değişmiş midir
ya da toprağın rengi size sadece bencilce sorular mı sorduruyor
kendinizden yola çıkamayacak
ve o yol ayrımlarından dönemeyecek kadar asalak mısınız

bir kedinin leşini kaç kez caddenin ortasında yapayalnız bıraktınız
yani çöplüğü karıştıran o kadını
ayakkabıları yırtılmış o çocuğu
pencerelerinizi örterek
perdelerinizi çekerek
dört duvar arasında

maaşlarınızı bir makinenin ödemesi canınızı acıtmıyor mu
nesli tükenmiş ne kadar barış varsa özlüyorum
küçük kız çocuklarının sırtından çekin kırbaçlarınızı
sapkın ve doğurgan düşünceleriniz ruhunuzun paslı hançeri misali can yakıyor

ne önemi var ki adaletin, nefesimizin sıcaklığına adil olmadığı zaman
bir fahişeyi Tanrı misali öpecek kadar kutsalsam
o yalnızsa, ben yalnızsam
terkedilmişsek cami yada klise avlularında
ne önemi var devrimlerinizin
kanserliğimizin şerefine kaldıracak kadar tebessüm edemiyorsak
sıradansak
yolun ortasında durduğumuz zaman aç bir hayvan gibi duygusuzsak
ne önemi var
sonsuzluk yoksa, ölmeli tüm lirik sonlar

beceriksizler ordusuna işiyorum , anlıyor musunuz
gidin şimdi yatak odalarınıza girin
ve sabaha kadar bir memenin ucuyla sevişin
canınız cehenneme
hangi dilde istiyorsanız dua ederek yüzünüze tükürebilirim

yağmur damlaları çoktan terketmiş olabilir kitapları
ülkeler kıtaları
ruhlar etleri
ekmekler fırınları
ne önemi var , umursamıyorsanız köle olmamış
ve kölelikten kurtulamamış insanlığı...















.