Yıllar önce Unkapanında Plakçı olan eniştemin yanına giderken o zamanlar çok güvendiğim otuzbeş şiirimden oluşan bir dosya götürmüştüm..

Ozamanlar çok popüler olan bir besteci eniştemin yaptığı albümlerde müzik yönetmenliği yapıyordu..Dosyayı verdim..Şöyle bir şiir başlıklarına baktı ve hiç birini okumadan dosyayı iade etti..Söylediği söz şuydu...’’Esprili bir şeyler yaz’...

Çünkü o zamanın iş yapan şarkıları...Sıktımı canını...Deli deli..ve benzeri taverna şarkılarıydı...

Çok bozulmuştum..

Eve gittiğimde karnım toktu..Ama ablam yemek yemem için ısrar etti...
Yemezsen ’’ölümü gör’’ dedi...

Ve o an ’’Ölümü gör’diye bir şiir yazdım..Otobüsle Konya’ya dönerken(O zamanlar orada oturuyorduk)Aklıma ’’Senin baban şekerci mi?’’ sözü takıldı...Muavinden istediğim peçeteye bu başlıkla bir şiir yazdım...

O yıllarda lise şarkıları meşhurdu...Bir de bu şiiri yazdım yine Otobüste...

İşte o kızgınlıkla yazdığım bu üç şiir bestelendi ve pek çok albümde yer aldı o yıllarda......

Ve anladım ki şiir ne kadar kaliteli olursa olsun şarkı sözü olması için yeterli değil....
Günümüzde de aynı değil mi?

Hadi nane nane...çikita muz biraz şaka gibi ama...Çoğu şarkının da bunlardan pek farkı yok....

Hikâye şiirden uzun oldu.Ama kusura bakmayın...Selam ve Sevgimle...


.