21
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2432
Okunma

Senden sonra
bu kentte kıyamet koptu
herkes öldü
gözlerin bu kente küseli
hiç bir ağaç yeşil değil
iliklerime kadar yalnızım
keşke Dicle boğsaydı beni
Nemrut’tan düşseydim günbatımında
gözlerine hüzün taşımasaydım
utanıyorum AŞK ŞİİRLERİNDEN
utanıyorum gümüş rengi gecelerden
Hiçbirşeyden korkmadım
seni büyütmekten korktuğum kadar
sen büyürsen bu kent ölür
sen büyürsen kime küçüğüm derim
hangi yeşile sığınır gözlerim
ölümü ayrı hücrelerde bekleyen
müebbed mahkumlar gibiyiz
suçumuz sadece sevmek,
sevmek sevmek.......
Bütün yolculuklarım sana
sensizliğe alışamam
sensizlik yokoluşun diğer adı
sensiz nasıl yaşanır bilmem ki...
Atakule’den Ankara’yı izliyorum
her ışıkta SEN
Yalıkavak sokaklarında şarkımızı mırıldanıyorum
ağlıyorum şarkı şarkı
her ezgi her deniz SEN
sokaklarımız; elinden şekerleri alınmış çocuklarımız
işte yine şarkımızı dinliyorum
Ez koçere riya durim
Bırindarım bırin kurim
lori lori lorikamın
tu dıheli lı ber çavemin
çare naye jı destemin
Şarkılar yağıyor Ankara’ya
Kızılay sırılsıklam
sarı yeşil yapraklar yağıyor masama
çayı soğuk içtiğimi bilir şiirler
varsın soğusun çayım
yüreğim şarkılarımıza ağlarken
varsın soğusun çayım
kalemim mehtapsız gecelere ağlarken
İbrahim EROĞLU
20Ağustos 2008
02:25
Yalıkavak-Bodrum
5.0
100% (27)