2
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1874
Okunma

avuçlarımda yanaklarım
düşlerime gömülmüşken
bir kız geçti hayâl meyal
suların kırılan aynalarından;
dalış yasağı koydum sulara
deprem sonrası batıp gitmiş
bir kent gibisin sevgili...
ilk ışıklarıyla güneşin
kızıl kana boyamak için mi geldin suları;
kaç martı, kaç kuğu
kaç beyaz güvercin bakışın vardı senin
gülüşün kaç gül eder
kaç buluta bedeldir hüznün
sordun mu hiç seni doğurana?!
her şey gülpembe bu sabah
gülpembe dağlar
gülpembe yağmurlar
gökkuşağı gülpembe
taranıyor salkım söğüt
aynalar sularda gülpembe...
kaldırımlarda ayak izlerin
sahile uzanan dalgalar
diliydi gözlerinin;
o günden bu güne,
bir söz, bir göz, bir de köz kaldı;
kimde var şimdi bunlar;
sende bile silindi...
sırtımı dayamışken sana
söyle ona salkım söğüt,
esmesin rüzgârlar
sallanıp durmasın sularda ay
hiç olmasa bu yaz yağmasın yağmurlar
rahat bırak beni;
üstümde haziran, yükümde ayrılık var...
Şaban AKTAŞ
12.03.1998 - Eğirdir Gölü