4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1382
Okunma

Sükûta erdi gece, konuşamadım, sustum
Onu gördüm elinde ihtişamlı asayla
Baktıkça ufalırken uçup gitti tasayla
Ellerim tutsak şehre, aklım harabelerde
Lütuf ecelimdeyse yaşam hikayelerde
En çok yürek ağladı ben hep geceye küstüm
Ne çare avutmadı yıldızların gülüşü
Etrafta gam kokusu, titrek aşkın gelişi
Ne çare ben her gece kendi içime p u s t u m
Damarlarımdan içip sevgiyi k a n yerine
Ürperdim yüreğimde hissedip gözyaşını
Şehla bakışını tut, al da çek git başını
Limanım ıssız, s e n s i z küsmüş aşka kaderim
Engerek zehrini sür, bırak ölsün kederim
Rotası olmayan sal, devrilirmiş unutma
İnecek yerin yoksa beyhude atıp tutma
Nasıl olsa çığlığım düşer l â l ellerine
Aslında bilir misin? Güneş uzaktır güne
Ruhu boştur gecenin, içi dolmaz bir türlü
Düşlerin alnı sıcak, sahte yüzü pütürlü
Islanmış ezgiler boş, aslolan rüzgâr sesi
Nağmesi kesilse de dinmez aşkın nefesi
Dünyadaki her varlık görünmeyenle yaşar
Ardına bakar hayat, eğri yoluna şaşar
Ne de olsa biter düş, s o b e l e n i r sürgüne
Seda YÜKLER
5.0
100% (10)