(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir ses olur yarım kafiyeli der, İki olursa tam kafiye eder. Böylece ders verdi çırağa önder. Haspa şair oldu bak hasbelkader.
Kafiye denince zengin olmalı, Hocanın bilgisi engin olmalı. Akıl ile bilgi dingin olmalı, Talebe de illâ seçkin olmalı.
Yazdıklarında var acı ve keder, Kelimeler orda burda derbeder. Kafiye yapayım der olur heder, Ruh olmazsa şiir kaç para eder.
Bir söz iki anlam edilir ihdas, Oldu âlâsından sana bir cinas. Hocamız bazen geçse de iltimas, Şiir bağırıyor o zaman bas bas.
Yedek askerlere denirdi redif, Belli gerilerde kalmış bu herif. Aynı ek ve sonsöz oluyor redif. Bilirim gerekmez Arif’e tarif.
Takmış kafasına şimdi kafiye, Kimseye düzmedi asla methiye. Biliyorsun bir de var tunç kafiye, Kullanılmaz sıkça bilmem ne diye?
Uyduramazsan da kafiye sözcük, Hazreti internetde hazır sözlük. Kelimeler olmuş hep bölük bölük, Durma sakın sen de yaz birkaç dörtlük. BEKİR GÜÇLÜER (bekir güçlüer)
Usta şairden zaman şiirine ustaca vurgular okuduk, şiiriniz okuduğum 18. şiir ne hikmetse hepside serbest yazılmıştı. Bunları bize şiir diye yutturanlar ve bunlara böcek kurdele dağıtanlar, biz eski kuşak şairleri herhalde şairden saymıyor. Herşeyde olduğu gibi, Avrupadan esen şiir yelleri, bilhassa Fransadan şiirimizi tarumar etti serbest şiiri bari adam gibi yazsalar.Çoğunu okuyorum birşey anlamıyorum.Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı herhalde bizim kuşakta ebediyete intikal edince Türk edebiyatı ve şiiride Allah rahmet eylesin olacak.En fazlada bunları yüreklendirenlere sitem ediyorum.Değerli şair arkadaşımlan dertleştiğim için biraz içim boşaldı.Teşekkür ediyorum hiciv şiirine puanım tam.Yunus diyarından selamlar.
Sizin gibi bir ustadan ayrıca böyle güzel bir yorum almak beni ziyadesiyle memnun etti. Ben henüz şiiri öğrenme safhasındayım ve kendime asla şair sıfatını yakıştıramıyorum. Sizin gibi ustalardan öğreneceğim çok şey var şiir adına.
Sizin gibi bir ustadan ayrıca böyle güzel bir yorum almak beni ziyadesiyle memnun etti. Ben henüz şiiri öğrenme safhasındayım ve kendime asla şair sıfatını yakıştıramıyorum. Sizin gibi ustalardan öğreneceğim çok şey var şiir adına.
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim. Birilerine kızdığım ya da birilerini kızdırmak için yazmadım. Sadece şiir işte! Ama yine de yarası olan gocunuyor.
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim. Birilerine kızdığım ya da birilerini kızdırmak için yazmadım. Sadece şiir işte! Ama yine de yarası olan gocunuyor.
Şiirinizi iki kez okudum. Sonra da eski şiiirlerinizin kimini okudum, kimine baktım. Serbest de yazıyorsunuz, hece de; uzun da yazıyorsunuz,kısa da ;ama bir şey dikkatimi çekti görebildiğim kadarıyla hiçbir şiirinizde seçki yok (Uğur böcüsü). Acaba diyorum yapmanız gereken şey yapmayı beceremediğiniz midir; hani kedi yiyemediği ciğere pis dermiş ya. Benim tavsiyem şiir paylaşırken yazdığınızı önce siz beğenin. Yani önce aynaya bakın. Not: Tunç kafiye diye birşey yok. O ebelerimizden kalma bir uydurmadır, kimileri hala ebesinin var dediğini var zanneder.
Yazdıklarında var acı ve keder, Kelimeler orda burda derbeder. Kafiye yapayım der olur heder, Ruh olmazsa şiir kaç para eder.
Bence bu şiir ders olmalı... Öğrenecek ne kadar çok şeyimiz var bu yolda.. Şiir bir yol ve ruhu olmalı mutlaka diyenlerdenim.. Hece şiiri yazmak hep bana zor gelmiştir bir türlü ritim tutturamadığımı düşünmüşümdür o yüzden hece birkaç denemeden sonra bana göre değil demişimdir.. Ama aruzda öyle bir ses vardı ki bana hitap eden kulağıma gelen o yüzden aruza yöneldim elbet serbest her zaman vazgeçilmezim.. Ve kafiye uyumu belki en zoru hepimiz zaman zaman kafiye uyumunu yakalamak için şiirin mısrasını söylemek istediğini kaçırdığımız oluyor bunu en usta dediğim şairlerin bile şiirlerinde zaman zaman görüyorum... Şiir duyguyla ve çalışarak gelişebilecek bir olgu diye düşünüyorum.. ve çok okuyarak.. Şair olmak kolay değil, alt alta dizilen ve kafiyeli olan her dörtlükte belki şiir değil.. Bu yolda çok yolumuz olduğunu düşünüyorum ve bu ders niteliğindeki dizelerde en azından bana yol gösteriyor bu bağlamda çok teşekkür ederim değerli kalem.. Her daim saygımla...
Ziyaretiniz ve kıymetli değerlendirmeniz için teşekkür ederim. Evet ben de bu yolda öğrenilecek çok şeyin olduğunu ifade edenlerdenim. Kimse dünyaya sair olarak gelmiyor ki. Yaza yaza , okuya okuya, dinleye dinleye öğreniliyor sanırım.
Ziyaretiniz ve kıymetli değerlendirmeniz için teşekkür ederim. Evet ben de bu yolda öğrenilecek çok şeyin olduğunu ifade edenlerdenim. Kimse dünyaya sair olarak gelmiyor ki. Yaza yaza , okuya okuya, dinleye dinleye öğreniliyor sanırım.
Bekir Bey, heceye başladığım günleri anımsattınız. Epeyce çalışmıştım okudukça Vega'nın bu konudaki bilgilerinin de bayatladığını farkettik. Başbaşa verip çalıştık halen de sık kullanılanlarımız arasında otoritelerin incelemeleri var ve faydalanıyoruz.Hoş ve sempatik bir şiirdi. Tebrik ederim. sevgiler.
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim. Ne mutlu size ki hemen yanınızda bilgisine başvurabileceğiniz bir usta var. Bu bakımdan şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Vega4'ünde şansının en yükseklerde olduğunu seziyorum.
Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim. Ne mutlu size ki hemen yanınızda bilgisine başvurabileceğiniz bir usta var. Bu bakımdan şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Vega4'ünde şansının en yükseklerde olduğunu seziyorum.
hece şiirinin ilk ve tek kuralı hece sayısıdır. Durak ve kafiye ses olarak değer katar. Bunlar şiirin dışıdır, asıl önemli olan şiirin içidir. Hece yazmak isteyen arkadaşlar önce çok fazla hece şiiri okuyarak ritmine alıştırmalıdırlar kendisini. Sonra kafiye için kelime bilgisini yükseltmeleri gerek. Bu ikisi olunca şiirin içeriğini daha rahat halledebilirler. Hecenin ritmine ayak uyduramayanlar boşuna şiir yazıyorum diye uğraşmasınlar, duygularını serbest biçimde de dile getirebilirler.
Şiirde kafiyeye en çok önem verenlerden irisi benim sanki bana yazılmış gibi geldi bu dizeler. beğenmeyen yazmaz, beğenmeyen okumaz ama bu şekilde küçük görmek alay vesilesi yapmak hiç de hoş bir tavır değil.
beni tanımamanız siteye eklenen şiirleri okumadığınızı gösteriyor, zira bu sitenin neredeyse kuruluşundan beri varım, yeni üyeler ve sürekli rumuz değiştirenler haricinde hemen herkesi en azından nasıl şiirleri nasıl yazabileceğini bilecek kadar tanıyorum, bu da onlara değer verip okuduğum içindir.
şiiriniz baştan sona alay , bunun başka adıyok. bana yazmadıysanız bile bu kadar kızıp bir taşlama yazdığınıza göre benim gibi düşünen başkasına yazmış olmalısınız ki çok da fark etmez. yazdığınıza bakılırsa kafiye bilginizin de yetersiz olduğunu her bilen fark eder.
Kimseyi zorlamıyoruz hece yazın diye beğenmiyorsanız yazmayın.
Şiir de kimseyi ya da bir tarzı küsümsediğimi veya alay vesilesi yaptığımı düşünmüyorum. Böyle bir şeye haddimin olmadığını gayet açıklıkla biliyorum. Sizi galiba ilk defa tanıyorum. Daha önce karşılaşıp karşılaşmadığımızı hatırlamıyorum. Bu sebeple şiiri size ithafen yazmış olduğumu hiç sanmıyorum.
beni tanımamanız siteye eklenen şiirleri okumadığınızı gösteriyor, zira bu sitenin neredeyse kuruluşundan beri varım, yeni üyeler ve sürekli rumuz değiştirenler haricinde hemen herkesi en azından nasıl şiirleri nasıl yazabileceğini bilecek kadar tanıyorum, bu da onlara değer verip okuduğum içindir.
şiiriniz baştan sona alay , bunun başka adıyok. bana yazmadıysanız bile bu kadar kızıp bir taşlama yazdığınıza göre benim gibi düşünen başkasına yazmış olmalısınız ki çok da fark etmez. yazdığınıza bakılırsa kafiye bilginizin de yetersiz olduğunu her bilen fark eder.
Kimseyi zorlamıyoruz hece yazın diye beğenmiyorsanız yazmayın.
Şiir de kimseyi ya da bir tarzı küsümsediğimi veya alay vesilesi yaptığımı düşünmüyorum. Böyle bir şeye haddimin olmadığını gayet açıklıkla biliyorum. Sizi galiba ilk defa tanıyorum. Daha önce karşılaşıp karşılaşmadığımızı hatırlamıyorum. Bu sebeple şiiri size ithafen yazmış olduğumu hiç sanmıyorum.
Sayın GÜÇLÜER defterimize renk katan bir şiirdi. Bu işe yeni soyunan herkese ödev niteliğinde bir şiirdi.Bazı yorumcu arkadaşların ifade ettiği gibi hece ile yazmak, insan düşüncesinin kalıba girmesini istemektir. Düşünceyi kalıba hapsedilince de özgürlüğünü kısıtlamış oluyoruz. Tam gönülden geçeni değil de gönülden geçene en yakını seçmek zorunda kalıyoruz. Tat kısmen bozuluyor tabi. Ancak, hepimizi etki altına alacak kadar yetkin olmuş bir şairimizin hecesini de gündüz gece okumaya doyamıyoruz. Kalıba sokunca şiiri en ünlü şairlerimiz bile çok sabırlı davranmak zorunda kalmışlar. Bu konuda Yahya Kemal' inde ( Yanılmıyorsam " HAFIZIN KALBİNDE BİR GÜL VARMIŞ " şiirinde ) bir sözcük için tam sekiz yıl (8 yıl) bekleiği söylenir. Evet tüm bunları dikkate alınca bu güzel şiirinizi fırsat bilip ben de bilgilerimi tazeleme ihtiyacı hissettim. Tebrik eder sevgi ve saygılar sunarım.
Sayın GÜÇLÜER yorumları da okudum. Bu şiiri kendinizi eğitmek için yazdığınızı ben biliyorum. Alınganlıklar var, sebebi şiirdeki bir tek sözcük gibime geliyor. Türk dil kurumu sözlüğünde,
Haspa : Kızlara kadınlara şaka ve alay yönlü söylenen söz
olarak geçiyor. Bu nedenle kendinizi değil de başka birini kast ediyormuşsunuz gibi algılamalar olmuş. İşin aslı bu... Tekrar tebrik ediyor sevgi ve saygılar sunauyorum.
İlginiz ve değerli katkılarınız için teşekkür ederim.
Benim gibi" hasbelkader" şiirle yeni tanışmış kişilerin elbette öğreneceği çok şey var ustalardan. Deneye deneye öğreneceğiz inşallah. Öğrenemesek de en azından öğrenme yolunda öleceğiz. Örneğin öğrendik ki; şiir başlı başına bir derya imiş. Bu derya içinde "Ben oldum" demek kendini bilmemektir sanıyorum. Gerek serbest ve gerekse ölçülü şiirlerin kendilerine ait tatları olduğu ve her ikisininde var olması gerektiği kanısındayım. Ancak bazı okuduğum şiirlerde, peşpeşe sıralanmış kelimelerden başka bir şey okuyamıyor ve acaba bir anlamı var mıydı diye uzun uzun düşünüyorum. Her babayiğidin bir yoğurt yeme sitili olsada anlamakta zorluk çektiğim, ne anlatılanın ne olduğunu çözemediğim yoğurdu yiyemiyorum.
Kıymetli yorumunuz için tekrar teşekkürlerimi ifade eder, selam ve saygılarımı sunarım.
Sayın GÜÇLÜER yorumları da okudum. Bu şiiri kendinizi eğitmek için yazdığınızı ben biliyorum. Alınganlıklar var, sebebi şiirdeki bir tek sözcük gibime geliyor. Türk dil kurumu sözlüğünde,
Haspa : Kızlara kadınlara şaka ve alay yönlü söylenen söz
olarak geçiyor. Bu nedenle kendinizi değil de başka birini kast ediyormuşsunuz gibi algılamalar olmuş. İşin aslı bu... Tekrar tebrik ediyor sevgi ve saygılar sunauyorum.
İlginiz ve değerli katkılarınız için teşekkür ederim.
Benim gibi" hasbelkader" şiirle yeni tanışmış kişilerin elbette öğreneceği çok şey var ustalardan. Deneye deneye öğreneceğiz inşallah. Öğrenemesek de en azından öğrenme yolunda öleceğiz. Örneğin öğrendik ki; şiir başlı başına bir derya imiş. Bu derya içinde "Ben oldum" demek kendini bilmemektir sanıyorum. Gerek serbest ve gerekse ölçülü şiirlerin kendilerine ait tatları olduğu ve her ikisininde var olması gerektiği kanısındayım. Ancak bazı okuduğum şiirlerde, peşpeşe sıralanmış kelimelerden başka bir şey okuyamıyor ve acaba bir anlamı var mıydı diye uzun uzun düşünüyorum. Her babayiğidin bir yoğurt yeme sitili olsada anlamakta zorluk çektiğim, ne anlatılanın ne olduğunu çözemediğim yoğurdu yiyemiyorum.
Kıymetli yorumunuz için tekrar teşekkürlerimi ifade eder, selam ve saygılarımı sunarım.
Bazı yorumcu arkadaşların dediği gibi eğer zorlanıyorsanız hece şiirinden kaçınacaksınız. Ben bunu ıkınma diye tabir ediyorum. Kafiyeli şiirler olmasa şarkılar türküler kulağa bu kadar hoş gelmezdi. Bazı serbestçiler nasıl dozunu kaçırıp işi sallamaya kadar götürüyorsa, bazı hececiler de kelimeyi monte etmek için içine edip bırakıyor. Hece şiiri zorlamayla olmaz. Kendiliğinden gelmeli.Güzel içerikli bir şiirdi. Kutlarım.
Siz deneyiminize heceyi eleştirerek başlamışsınız :) Heceyi eleştirme işini aslında ustalara bırakmalı. Mesela sizin şiirinizde kafiye zannederek kullandığınız pek çok şey kafiye değil. Her ses benzerliği kafiye değildir. Kafiye olarak kullandıklarınızın hemen hepsi de yarım kafiye ama bir mısrada da tunç kafiyenin neden kullanılmadığını eleştirmişsiniz :) Hece şiirini tanımanız için usta hececileri dikkatle okumanızı öneririm. Yoksa böyle eleştiri yaparken kendinizle çelişirsiniz. Şiirde yeniyseniz, hoşgeldiniz şiir dünyasına diyelim...
Siz deneyiminize heceyi eleştirerek başlamışsınız :) Heceyi eleştirme işini aslında ustalara bırakmalı. Mesela sizin şiirinizde kafiye zannederek kullandığınız pek çok şey kafiye değil. Her ses benzerliği kafiye değildir. Kafiye olarak kullandıklarınızın hemen hepsi de yarım kafiye ama bir mısrada da tunç kafiyenin neden kullanılmadığını eleştirmişsiniz :) Hece şiirini tanımanız için usta hececileri dikkatle okumanızı öneririm. Yoksa böyle eleştiri yaparken kendinizle çelişirsiniz. Şiirde yeniyseniz, hoşgeldiniz şiir dünyasına diyelim...
Bence de kafiye şiirde biraz zorlamadır. Eski çağ şiirleri düz yazılar halinde yazılmış genellikle. Ama hep şiir denilmiş, şiir olarak anılmış ve bilinmiş. Gerçi kafiyeli şiirlerin ustaları vardır, öylesi kalemlerden yazılan şiirler, okunası ve tat verendir, anlam ve içerik bakımından zengin ve kapsamlıdırlar, lakin bu türlerin de sayıları çok azdır. En doğrusu Şiir yazmayı ilham ve coşkunun serbest ve özgür işlevine bırakmak lazım. Ya da değerli şairim, sizin de belirttiğiniz gibi bu işi erbabı olanlara bırakmak lazım. Sözcük ve tümceleri zorlayarak "ille de kafiyeli yazacağım" çabasında olmak acaba gerçekten başarılı örneklerin meydana gelmesini sağlayabiliyormu? Şair bunu iyice düşünebilmelidir.
Kutlarım sizi değerli dost şairim Bekir Güçlüer bey, yine çok önemli bir konuyui, bu güzel şiirinizle en anlaşılır biçimde yansıtmışsınız. "Ben şairim" diyen herkese aslında bir pay vardı şiirinizde. Verilen mesajlardan yararlanılmasını umarım. Kemal Polat
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Açıklamalarınız şiire anlam kattı.
Estafurullah Kimseye bir pay verme gibi bir düşüncede olmadığımı ifade ederek, şiiri yeni tanıyan ve ancak küçük denemelerde bulunar birisi olarak "Pay vermenin" haddim olmadığını düşünürüm.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Açıklamalarınız şiire anlam kattı.
Estafurullah Kimseye bir pay verme gibi bir düşüncede olmadığımı ifade ederek, şiiri yeni tanıyan ve ancak küçük denemelerde bulunar birisi olarak "Pay vermenin" haddim olmadığını düşünürüm.
Zorlamayla kafiyeli şiir yazmak hoş olmuyor. İlle oraya uygun bir sözcük yazalım derken basite kaçıyorlar. Çok güzel yazanlarda var elbet.Öyle yazılmalı şiirdeki duyguyu eksiltmemeli,
Ben bilmediğim bu şiire hiç yönelmiyorum, benim için anlam önemli, bir de sözcük bulacağım diye kendimi kasamam. Şiir doğal olmalı.
Aslında hececilerin sorunu uygun kelime bulmaktan ziyade bir çok kelimeyi kullanamamak. İyi hece yazan birisi asla takılmaz. Şiir kendiliğindne su gibi akar gider. Ve iyi bir hece yazmanın ilk kuralı kelime haznenizin dolu dolu olmasıdır. Yoksa sizinde dediğiniz gibi duyguyu tam yansıtamazsınız. Hececilerin düştüğü yanlışlardan biri de kafiye buldum mu tamam sanmaları. Ya da sonunda her ses uyumu olanı kafiye sanmalarıdır. Bence hececiler de en az serbestçiler kadar imge kullandığında şiir daha çok anlam kazanıyor.
Aslında hececilerin sorunu uygun kelime bulmaktan ziyade bir çok kelimeyi kullanamamak. İyi hece yazan birisi asla takılmaz. Şiir kendiliğindne su gibi akar gider. Ve iyi bir hece yazmanın ilk kuralı kelime haznenizin dolu dolu olmasıdır. Yoksa sizinde dediğiniz gibi duyguyu tam yansıtamazsınız. Hececilerin düştüğü yanlışlardan biri de kafiye buldum mu tamam sanmaları. Ya da sonunda her ses uyumu olanı kafiye sanmalarıdır. Bence hececiler de en az serbestçiler kadar imge kullandığında şiir daha çok anlam kazanıyor.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.