Bir başına gecelemek bin gece,
ağa takılan balık misali
çırpınmak boşu boşuna.
Senn...hep seninle olmak
hayalinle dolaşmak sahilde geceler boyu..

Erken göçen kırlangıçlar misali
Tüyüne kara bulaşmış martı ya da
Dibe çökmüş nilüferler misali
senin yokluğun..

Akvaryumdaki balıklar bile oynaşmıyor artık,
Kafeste kuş ötmüyor.
Yoksun diye
birisi ölüyor..

Kır çimenleri gibi bitimsiz
Issız adadaki insan gibi vahşi
Yılan bakışı kadar soğuk
Senin yokluğun..

Seni düşünerek bin gece
Boydan boya sarartan parmağımı
sigaralar..
Kurumla dolduran gırtlağımı ve
boş şişeler izmaritlerin yanında.
Zehirler zıkkımlar içmek,
Yitik ve kahpe zamanlar boyunca yokluğun..

Dala takılan yavru kuşlar
Balonu yitmiş çocuklar
Sonbahar leylekleri kadar yeisli
Çırpılmış bir çuval gibi boş
Zaman gibi sessiz, sensiz geceler..

Neden bu isyan yokluğuna?
Oradasın işte gelebilirim sana
Neden bu şiirler?
Yaseminler misali neşeli olabilirim,
nergis boynu büküklüğüm geçer..


Gururu azat edip
Gözyaşlarına esir olmak
Ve duvardaki boy resmine bakarak
"Al Canımı Allah’ım" şarkısını dinlediğim binlerce gece;
SENSİZLİK...


EMEL YÜKSEL