21
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2476
Okunma

Terdem’e
azıcık gülük nakli maksatlı
kedileri sularken son derece ciddiyimdir
bu ciddiyet az biraz dede yadigârı
az biraz da her sularken çişimin gelmesinden ötürüdür
Zaten böbrekler de dede yadigârı sayılabilir
sorun ne kedide
ne de sulama işlemindeydi
asıl sorun karşı daireye taşınan kızdaydı
hayır, kızın herhangi bir sorunu yoktu
son derece sarışın
buz hırsızı gözlü
kendi halinde bir çıtırdı
tek kusuru şizofren ördeğiydi
efendim üzerinize afiyet bu ördek
kendini su hortumu zannediyordu
içtiği suyu gagasından dışarı pürkürtüp
çiçeklre nifak tohumu ekiyordu
kanımca muhafazakârdı ördek...
Zaten muhafazakârlık bildiğim en iyi yatarım aracıdır.
kolombiyadan eşek sırtında getirdiğim
kahveleri arka odadaki develerin hörgüçlerine gizleyip
lambaları da görücüye çıkardığım bir gün uğradım
kahve istemeye
zile bastığımda içimden bir kurbağa masala dönüştü
burnu uzadı küçük kara balığın...
Bir "buyrun" kelimesi
hem bu denli çoğul
hem bu kadar türkçe nasıl söylenebilir ki
sanki o hatun buyurmak için yaratılmıştı
ya da buyur kelimesi aile yadigârıydı
elimdeki fincanın terliğini çıkartıp
içerideki eleştirel kuru fasülye kokusuna gark
olacaktım ki kendi kendime
- oğlum Hido, ağırdan sat kendini
dedim
aslında bu kıza dair aklımda kötü bir şey
yoktu
sadece akp’nin
on iki yılda bu memlekete yaptığının
aynısını
üzerinde uygulamak
istiyordum
tabii biraz da
kahve...
sağolun, buyurmayayım dedim
artık nasıl bir heyecansa benim ki
telaştan
-biraz kahve isteyecektim
cümlesi yerine yanlışlıkla
- müsaitseniz annemgil bu akşama oturmaya gelecek
dedim
bendeki rezaleti sormayın
ailede kesinlikle bir bedevi olmalıydı
elimdeki fincana bakıp gülümseyen hatun
- o fincan ne için
diye sorunca
ikinci potumu da kırmış oldum
- fincanı kapının önüne bırakmış biri, evlat edineceğim
Aslında heyecanlı biri değilimdir
tüm zorlamalarıma rağmen
panikatak geçirememiş biriyim
ki atak futbolu seven biri olarak
buna yatkın olduğuma inanırdım
yılmamalıydım
geceleri rüyama giren bu hatunla
-adam gibi bir diyalog içinde-
konuşmalıydım
sanki bu bir duaymış da
yaradan cevap vermişçesine gördüm onu
mahallenin parkında
elime bir demet çöpçü alıp çıktım karşısına
hanımefendi, dedim
efendim, dedi
bunlar, dedim
ee, dedi
çok şerefsizler süpürmüyorlar sokakları, dedim
(sanki kız belediye başkanı)
çöpçüleri saksıya bırakıp
bir süre üzüldüm
ağlamama ramak kalmıştı ki
yaktım tüm salıncakları
kaydırakları
hanımefendi, dedim
(yeniden)
efendim, dedi
(seni yaradana kurban)
karşınızda ne desem
nasıl bir cümle kursam
saçmalıyorum
kusuruma bakmayın
aslında çok güzel konuşurum
amuda kalkarak dünya haritasını
eksiksiz çizerim
ama siz karşımdayken
her şey yersizleşiyor
ya ben doğmadım henüz
ve annemin rahminde
dokuz aylık bir platonik aşk yaşıyorum
ya da siz konuşmak için
değil de uzaktan sevmek için yaratılmışsınız
burada bitiriyorum
çünkü aşk iki kişiliktir...
- Hido bu devenin oturma odasında işi ne!
- çıkarınca orada unutmuşum sanırım, at kirlilerin arasına!
5.0
100% (21)