27
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
3328
Okunma

Aşkın sokağına hoş geldiniz
Burası derdin kederin son durağı
Bu sokak ta yaşanır aşkın çilenin kederin
En ağırı en masumu ve en sancılısı
Bilir misiniz gecenin zemheri karanlığında
Vurulur aşıklar yüreklerinin tam orta yerinden
Ne naaşları olur nede cenaze namazları
Hangi sevdaya bakarsan bak illaki vardır
Kendi halinde bir hikayesi
Ve iki kahramanla başlar
Tek kahramanın ölümüyle biter
Ölüm geldikçe anıldıkça birkaç kelamla
Suskunluk mateme bir seslenişte bulunur
Kahır yüklü benlikler çareyi
Çaresizliğin içerisinde aramaya başlar
Yutkunur olmaz gözyaşı döker olmaz
Hasretleri çarmığa gerer canı acır yine derman olmaz
Umut toplar ve yeniden çillerini yolar serer güneşe
Yitik yanı özlemlerini aşka dair hasretini söyler
Rüzgarlar şarkı söylüyor içten bir ıslık namesinde
Her nakaratında aşkın acısını döver demircinin balyozu gibi
Masalın başlangıç noktasıyla bitim noktası farklı olur
Güneşin yıldızlarla dansını görür aşkın kör gözleri
Oysa geriye sadece hüzün kalmıştır güneş küs
Yıldızlar sönük yürek kırık dökük peri perişan
Hadi sen söyle sen anlat sana olan sevdamı
Bir iki kelimeyle söyle kulağıma fısılda
Yada dur cesaretini topla öyle haykır ki
Yedi kat yerin üstü ve dibi duysun sevdamın büyüklüğünü
Cesaretin kalmadı bu aşktan yana
Bir başıma koymakla bu aşkın sonuna koyamasın bir nokta
Umut haykırışımın diğer adı olmalı
Beklerken yılları aylara bölmeli dakikalarla kovalamalı zamanı
Ama sen yoksan ama senin olmadığın bir zaman kavramını yüreğim kabul etmiyor
İşte sensizliğimin çaresizliği içerisin de beyhude bir nefes beyhude bir can
Hicara’nın son nakaratında rakımın son yudumunda seni içiyorum
Kesilsin yüreğimin atar damarları
Şaha kalkmış benliğimin artık çaresizliğine madara oluşunu izle
İzle ki adı şanı belli olmayan bir kurşun öpsün sol yanımdan beni
Seni anlatıyorum hikayemin içerisinde
Bir ben anlatıyorum bir ben dinliyorum sanıyorum
Oysa sana olan sevdamı sağır sultan anlattı bana
Aşkımın masalını bitirecek hiçbir mürekkep yok
Denizler mürekkep ormanlar kalem olsa
Sayfalar dile gelse sana olan aşkımı sevdamı
Anlatıp çizseler kifayetsiz kalacak biliyorum yetmeyecek
Çünkü sen ömrüm çünkü sen aldığım nefesim sin
Bu sevdanın son durağı garipler mezarlığı olsa da
İşte şimdiden sana vasiyetimi ediyorum
Mezar taşıma yazılsın ona doymadan gitti diye
Yağmur yağıyor dışarıda gözlerim ona eşlik ediyor durmadan
Saçların yüzümü okşuyor gibi
Ellerin avuçlarımda sanki gözlerim dünyaya baktığını sanıyor ama
Baktığı tek sen gördüğü tek sen varsın
Kaybolma yitik yanım olma
Umutlarımı yağan yağmurla yok etme
Sen bu canın cananı sen bu ömrün çaylağı sın
Sensizliğin nefesi düşünülemez bir mezar azabı gibi
Vurun yüreğimin derinliğine sancın
Bitmesin bu masal bu masal başlarken iki kişiliktir
Bırak ta iki kişilik olarak devam etsin
Sol yanım ağrılar içerisinde saçım sakalım tarumar ömrüm tarumar
Hasretine yazdığım mektupların köşesi yanık
Yüreğimin derinliğinde bir yangın var senin için
Korkarım özlemin hasretin vurdukça dalgalarını beynime
Yangınlar alevler benliğimi saracak
Korkuyorum sana seni anlatmaya
Yüreğimde ki alevi sana yansıtmaya
Ben yanıyorken sevdanın uğruna sen yanma diyorum
Yandıkça ruhumu yeniden seninle yeniliyorum
Anka kuşu gibi küllerimi Savuruken rüzgara
Bitiyorum işte yoksun hasretin ezip geçiyor benliğimi
Ben seni sevmelerin en güzeliyle sevdim
Ben seni umut diye içerimde büyüttüm
Kocaman bir çınar ağacına döndün içerimde
Seni sadece gözyaşlarımla büyüttüm
Gel artık tut yalnızlığımın kıyısından benliğimi
Yüreğim yeniden seninle var olmanın şansına nail olsun
Bitirme ömrüme yazılmış bu güzel aşkın masalını ömrüm
Seni seviyorum seni sevmelerin en yüce haliyle seviyorum Çaylak…
___________________Sesiyle kifayetsiz satırlarıma renk katan sayın Sevdalinko Hanımefendiye en dersin saygılarımı sunuyorum yüreğinize sesinize sağlık...
5.0
97% (31)
4.0
3% (1)