1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1022
Okunma

Dağıtamam efkarı çoğu zaman
ne gönlümden ne de yüzümden
bir matemin bıraktığı iz gibi
kaşlarımın çatıklığı, dillerimin lalliği
gözlerimin yeşili sönmüş, dallarım sadece kahverengi
geçemiyorum hüzünden çoğu zaman
öylesine bir salaşlık bedenimde, en derinlerde
sadece nefes almak, yaşamak şimdilerde
şen br kahkaha atmak, sevinmek öylesine
maziye terfi etti, kaldı gerilerde
pilli bebek gibiyim çoğu zaman
gideceği yer belli
döneceği saat
kurulmuş evvel zaman
görmek istemediğim birileri tarafından
korkağım çoğu zaman
kalabalığa karışamayacak kadar vahim
benim değil gibi sahip olduklarım
bedenimden ayrı
tanımadığım ya da alışamadığım insanları taşır gibiyim
seyirciyim çoğu zaman
bir dünya oyun
sahneler başka
oyuncular aynı
alkışlayamam bile
hiç bir şey anlayamam ya da göremem, herhangi birini seyretsem de
cehaletim galip, çoğu zaman
gördüğüme bile inanmak istemem
duyduğumu dinlemem
zamandır aslında harcadığım, üç kuruş gibi
sadece yaşamak sanırım, dünyadaki vazifemi
keşkelerle başlarım, çoğu zaman
keşke cümleleri, üçüncü şahıslarla başlayan
sonunda ‘yine de ben’ diyen
koyduğum gereksiz virgül, ne işe yaradığını anlamadığım sonradan
kararsızlığımın mahsulü, üç noktalar
bir dizi manasız satırlar
başladığımı da bitiremem, çoğu zaman
taviz vermediğimden mükemmeliyetçiliğimden
bir bir eksilir emeklerim ellerimden
ne bir imdat, yakarış
ne de naif bir arayış
öylesine bir ara vermek
sadece manasız bir bekleyiş, içimden gelen