Senden sözetmeli çiçekli dallara
Akışına bir nehrin
Oylumunda suların, tozdan arınmış
Taşların eriyip yıkanışına
Sözetmeli tatlı eğimine bir vadinin
Görünce berrak dağ göllerini
Anlatmalı gözlerini
Ceylanlarla eğilip suyunu içen
Soğuyuşunu bir yürek yangının…



-II-



Sözetmeli göçmen kuşlardan
Süzülen bir çift güvercinden
Telli turnalardan kanadı kırık
Vurulup düşenden
Yuvada yalnız bekleyişleri anlatmalı
Gül yaprağında çiy damlası
Sözetmeli senden
Aşka dair söylenmemiş söz kalmasın!



-III-



Öyle bir güzelliğe çek ki beni
Ne gül ağlasın halimize
Ne yansın bülbül,
Herkes bize uğrasın
Dökülsün mavi
Gönlümüze tül tül
Çek üstümüze gökyüzünü
Şahin yuva yapsın dalımıza…



-IV-



Saatlerce yol alıyorum
Bitmiyor bu cennet
Ölümsüzlüğü doğanın;
Kuş dala yuva yapıyor
Balık suya yumurta bırakıyor,
İnsan habire öldürüyor
Suda ölmüş ağaçlar gördüm;
Yüzsüzlük, kendine ihanet!




Şaban AKTAŞ
24.10.2005