3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1548
Okunma
MERHABA RÜZGAR
Kayıp bir kentin gürültüsünde
Yitirdik sesimizi,
Ateşten gömlekler giyerek düştük yollara,
Adresi olmayan sokaklarda bekledi bizi acılar,
Dost elinden aldık hep yara,
Düşen narın içimizi ısıtmadığı kara kışlara kaldık,
Gören gözün fark etmediği
Açtı ruhlarımız kıvrılıp bir kıyıda bekleyecek kadar,
Üşümelerimizin hepsi yangındı oysa,
Kime dokunsak buza keserdi
Siz buz yangınları bilir misiniz,
Orda ellerimiz değil yüreklerimiz kanardı durmadan,
Bir otobüs gelir alır giderdi hüzünleri
Trenler tıka basa acı doluydu,
Günaydından yoksundu sabahlar,
Merhabasız yollar vardı
Dağlar gönenirdi sevinçleri,ayrılığı denizler silerdi,
Bir varmış bir yokmuş hikayesiydi bu,
Bir masaldı belki,kayıp bir Kentin gürültüsünde
Yitirdim dostlarımı,
Bir tren sessizliğinde uyudum,
Sabah olmak bilmedi yine,
Sesimi yıkadım gözlerimdeki yaşla,
Giyindim buzdan hüzünlerimi
Ve çıkıyorum işte sokağa
Arıyorum dünden kalan ayak izlerimi.
Sende sessizlik olup karışıyorsun yağmur sularına,
Yağmura günaydın diyorum,
İçinde bir parça sen varsın diye,
Seni kor ateşlerde yüreğimde,
Kül edip külünü savuruyorum rüzgara
RÜZGAR BANA GÜNAYDIN DESİN DİYE…
5.0
100% (5)