35
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2959
Okunma

Sobanın yanına serilen yer yatağında
Alevlerin dansı yansırken yüzüme
Üstündeki güğümün kaynama sesine
Uyum sağlamışken nefesim
Uykuya esir düşerken gözlerim
Kulaklarımda çınlayıp
Gecenin karanlığında çığlık çığlığa
Vızıldarken kurşun sesleri
Aynı yatağı paylaştığım
Halamın kızına sarıldım medet umarcasına
Oda duymuştu
Fısıltıyla konuşup beklemeye karar verdik…
Kurşun seslerinin yerini ayak sesleri aldığında
Gecekondumuzun penceresinde belirdi gölgeler
Üç dört basamaklı olan merdivenleri çıkan adımların sesleri
Dört tarafı açık sözde balkon görünümlü
Tavanında asılı sepetin içine
Bir el uzandı sinsice
Kayboldu yıldızsız karanlık gecede…
Aynı odada yattığımız kuzenlerin horlama sesleri arasında
Korkudan lal olmuş dillerimizle titriyorduk öğlece
Sonra derin bir sessizlik…
Acaba bir rüyamıydı görüp duyduklarımız?
Yoksa hepsi gerçek miydi?
Birkaç kadeh aslan sütü içen kuzenler
Bu yüzden mi duymamıştı?
Çok geç değil
Daha iki, üç saat önce bahçesindeydik gecekondumuzun
Taşlarla çevrelediğimiz ateşin
Etrafına toplanmıştık
Özgürlükten, eşitlikten
Mücadeleden, insanca yaşamaktan
Deniz’den, Mahir’den, Yusuf’tan, Hüseyin’den
Emekten, emekçiden
Vatanımızın sinsi düşmanlardan kurtulması gerektiğinden
Bahsetmişti kuzenlerim
Saz çalıp, türküler söylemiştik
Ne çok şey öğrenmiştim o gece
Nasıl mutluydum…
Başkentin dört semti
Abidinpaşa, Tuzluçayır, Natoyolu ve Akdere
Ağıtlar yakıyordu gün ağarırken
Bir ananın feryatları yırtıyordu yürekleri
Komşu gecekondunun kapısı çamurlu ayakkabılarla doluydu
Bir çift ayakkabı çamursuz duruyordu en köşede
Sahibinin kanı pıhtılaşmıştı üzerinde…
Düşünceleri farklı olan bir kardeşinin eliyle
Kıyılmıştı canına cahilce
Suç aleti silahsa sepetin içinde…
06.01.2013__________________Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
5.0
100% (31)