6
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1871
Okunma

Gelirdin sen
Ağustos doğumlu ayaz susmalarla
Merdivenlerinden yuvarlanırdı
Zatürreli yalnızlığından
Ellerine bulaşan ayrılıklar
sonra sabah olurdu kentte
mesaisini dolduran sokak lambaları
hazırlanırken gitmeye
biletini kaybetmiş yolculuklar kalırdı
kirpiklerinin esmer hüznünde
...
sığınağındaki boşluklara
sığdırırken bir kaç yalnızlık daha
susmalı mıydık sence
dolaşırken ellerimiz
sancılı ömrünün çıplak teninde
ve gözlerin dalarken
uzun yolların
aşk limiti levhalarına
ağustos kokusu sandığın şey
sırt çantanda unuttuğun
baharlarındı aslında
...
sırtından vurulan
gülüşlerin var şimdi
yüreğine dağılmış kitapların
kaybettiklerin, kazandıkların
bir de; bir ağustos var
ismini unutmadığım
Gamze’ye...
Irmak - Ağustos / 2012