3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1590
Okunma

Pirince yapışmış, beyaz taş gibi;
Toplumda gizlenen, ne sülükler var!
Meyve diye, hasatta yekûn tutan
Sağlama ayrılmış, ne çürükler var !
/
Dokununca damarına köpürür
Tüm çöpünü, komşusuna süpürür
Anlamsız kavgada, mesnetsiz ürür
Güneşten beslenen, ne sırıklar var!
/
Derinlik yok, mana da yok sesinde
Gayreti bilinmez, neyin peşinde?
Ölçülebilirlik, tek ensesinde
İnsana benzeyen, ne kılıklar var!
/
Sahte bülbüllerden hayırlı karga
Yanlış hesaplara çıkamam arka
Kırılan cevizler, yaklaştı kırka
Kökleri çürümüş, ne doruklar var!
/
Hak-hukuk deyince, vicdanen haset
Galoş gerek, dilinde var necaset
Tahlile yollansa, hükmen bir ceset
Horoza özenen, ne ferikler var!
/
Selden kütük kapar, kurnaz kendince
Cenneti pazarlar, hesabı ince
“insanım” der, sorup sorgulayınca
Karada sürünen, ne balıklar var!
/
İnsan bazen, yanılır ve aldanır
Dünyayı kör, âlemi sersem sanır
Truva atını, tecrübe tanır
Kalpleri solduran, ne soluklar var!
Ali Rıza Malkoç
10/10/2011 Samsun
5.0
100% (2)