35
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1938
Okunma

el değmedik oyuklarda
güleç günün yol bulamadığı
ıslak gözlü gece dualarının aradığı
bir türlü anahtar uyduramadığı, büyüyen delik
sürekli farlarını bizden kaçıran araç.
nerde susuzluğumuzun arttığı yerde
o harıl harıl akan arı su oluğu
cücelerin el atım oynaştığı
yoz taşların ilk fırlayış ulaştığı
alkış,iğrençlik, kibir,eziklik,kendini beğenme
arkalarında bıraktıkları izler
yok sayılmamızın görüntüleri
cümbür cemaat yayılmaları
yaydığımız örtümüzün üstüne
devler masallarda sanırdık
çeşmelerimizdeki suyun hepsini çalan
bir canlansa düş dünyamızdaki gerçekler
nasıl çıkıp gelirdik yeniden ergenekondan!
eller kesik,eller kan
geçip gidecek zamanlarda
yeni füzeler ısmarlamalar!
ırayan olgu yutulan acı,zehir!
can yaratan erdem sessiz
kesilmiş ağaçlarımız, eksilmemiş gölgeleri
soluk aldığımız o eşsiz manzara
içimizden uçurulmaya çalışılan güzellik
karınca adımlarımızı bekliyor
şarkı kılığında,oyun kılığında ve kitap!
dağ başını duman almış
yürüyelim arkadaşlar!
kalmayacak izlerin izini sürüyorum
nerde kaldı kılavuz çoban
darmadağınık bu koyun sürüsü!
heey halkım!
28. 12. 2012 / Nazik Gülünay