0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
910
Okunma
sakalını sıvazladın bırakıp giderken yüreğimi
denkleştiremedim bal suyu çıkan yolundan kovanı
yanklardan yarım litre almaya geldim
firar gözlerim santim santim büyümekte
boyutsuz gönlümün ruhuna karıştı
makaslananları gördükçe tütün içesim var
devran döner sakat kalan kuşlar uçmaz
ineklerden sütler sağmaz
koptuğu zaman ateş
kokan duvarlar!
ne sen bitirebilirsin bu aşkı ne de ben
gelinliğin yüreğimin bir köşesinde oturtulmuş
siftahı açmadan kovmam ben gemliğimi
taşınıyorsan taşla taşınma
gel iki kilo da bulgurdan koy kardaş..
boşun firakını testiyle doldursan
dinmez yitirdiği iklimin denkliği
incinmesin yüreğin kuşumun kedisi
neler çevirdiğini bilirim de konuşurum
kanlısın kanterlisin kaprislisin görüldüğü üzere
ben gönlümün yarasını hüda eyledim
hüdayı buldum
hüda da gönlümün yarasına derman
çeltiklerinde upuzun kırmızılıklar
durağan kızamık
kırlangıçlar düzen yolcusu
uçuşan diferansiyeller
nikotin tüketen lifler
lamlar lambalar
mimler minderler
kağıt kokan basirler
bin dertten kimliksiz kundak gezdirenler
dağılmış hayaller
dini için din olan din..
hayalar hayaller
şiirin ses vermediği yıllar
yosun yorulmuşlukları
saate işlenen cep telefonu
sorgulanmış arızalalıklar
34/10
bunlar işte bedenimin terzisi...
şimdi sen söyle ismini?
yunus tapancı..
5.0
100% (1)