1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1062
Okunma

Seni gördüğüm anda anlatmıştı kainat;
Dilinde akrep gezer dudakları engerek…
Bunca yıldır beyhude yaş döken göze inat;
Haydi gidelim gönül yolcu yolunda gerek;
Dilinde akrep gezer dudakları engerek…
Bekletmeye gerek yok şu Cebeci Garını;
Sanma ki ardın sıra sallanacak bir mendil;
Gözlerinden okudum aşkımın inkârını;
Sönerken yüreğimde feri tükenmiş kandil;
Sanma ki ardın sıra sallanacak bir mendil…
Benden hesap soruyor dikleniyor üstelik;
Kulağımda çınlayan vedanın iftirası;
Sensiz nereye gitsem cep delik cepken delik;
Kirpiğimin ucunda aşkının son kirası;
Kulağımda çınlayan vedanın iftirası…
Yarım kalan heceler dizilmiş sıra sıra;
Konuş artık diyorsun sıkarak boğazımı;
Biliyorum geç artık adam olmaz bu yara;
Kim duyar senden başka kim duyar avazımı;
Konuş artık diyorsun sıkarak boğazımı…
Cinayet sebebiyim kan yürümüş gözüne;
Düşman gibi bakıyor tanıdığım bu şehir;
Ne olur kadehimde rastlamayım izine;
Sokakları hatıran caddesinde hep kahır;
Düşman gibi bakıyor tanıdığım bu şehir…
Ali ALTINLI – 16/12/2012
Saat: 23:26
5.0
100% (1)