Sokaklarda tek tük ayak sesleri
Tren istasyonunda yaş seli
Dört duvarda yalnızlığın sesi
Cigaramın dumanında sevginin özlemi

De hele gardiyan kardaş
Ellerim kelepçeli diye
Sevemez miyim kimseyi
Bekleyemez mi sevdiğim

Benim yüreğimden sevda denizine
Kalkmaz mı vapurlar
Varamaz mıyım
ilk başladığımız noktaya


De hele gardiyan kardaş
Sevdanın rengi hep hüzün müdür
Aşkın rengi ayrılık siyahı mıdır
Söyle Baharları yok mudur

’’Neyse sen bunları boşverde ’’

Biliyor musun gardiyan kardaş
Kan gülleri takıldı bağrıma
Yüreğimde yanık bir sevda türküsü
Kalbim kırık,sevdam hep yarım kaldı


İşin çoktur biliyorum ama
Gel hele gardiyan kardaş
Yüreğimde ki yangınları
Az daha anlatayım sana


Gardiyan kardaş,Benim Gözlerim var ya
Hep Uzaktaki özgürlük çiçeğinde
Ellerimde kırık sazım
Ve deli bir sevdanın yangınını yaşarım yüreğimde


Gece olunca yüreğimin bam teli kopar
Sabaha kadar onarmak için
Yalan yanlış şeylerle kendimi kandırır
Uyutmaya avutmaya çalışırım kendimi


Bu nasıl dünya gardiyan kardaş
Sevdalar sahte,sözler yalan
Artık kimse anlamıyor sevenin halinden
Herkes çıkarının peşine düşmüş


Dayanamıyorum gardiyan kardaş
Yıllarca sustum,içerden içeriye yandım
Ben hayatımda hep kendimi vurdum
Ve hepte kaybeden oldum

Şimdi sen söyle
Böylelerine diz çöktürülmez mi
İnim inim inletilmez mi
Alayınızı bir kurşuna dizerim denmez mi


Susma Hak aşkına Susma
Bir şey söyle kardaş
Direncim kırıldı benim
Ya sözlerinle tam yık,ya da teselli et beni



Yazan Seslendiren Kalemi Kırık Mehmet Aküzüm