3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2033
Okunma
Kurdun biri acıkır, dere tepe dolaşır;
Görür bir körpe ceylan, nasibine ulaşır!
Ceylan kaya başında, kurt oraya zor çıkar;
Onu indirmek için, türlü yalanlar sıkar…
“Endamına hayranım, badem gözlüm gül ceren;
Yok benzerin dünyada; sensin gönlüme yaren!”
Kurt, ağzında türküyle, ceylana name yapar;
Ceylan kandı kanacak; nerdeyse aklı sapar!
Kurdun planı tutar ceylan artık ağında;
Uzun havaya başlar; duman Urfa Dağında…
Urfa’nın türküsüyle ceylan kendinden geçer;
Ardından da bir bozlak, hem söyler hem de içer!
“Ceylanım düşeceksin; in çabuk beni üzme;
Ben seni gezdiririm, ahu gözlerin süzme!”
“Aşağıda çayırlar, boyu aşan otlar var;
Irmakta su bol, temiz, üstünden gamı savar.”
Ceylan sarp kayalardan, tam aşağı inerken;
Annesinin öğüdü, gelir aklına derken…
Kurt meraklanır sorar; “neden inmedin gülüm;
Sensiz yaşayamam ben; bana nimettir ölüm!”
“Anneciğim demişti kanma elin sözüne;
Ben uyandım hain kurt; kezzap aksın gözüne!”
Yabancının sözüne sakın ha kulak asma;
Belki kalleşin teki, takar boynuna tasma!
MURAT CANBOLAT
5.0
100% (3)